19 Eylül 2015 Cumartesi

Harç Bitti Yapı Paydos..

Dostum hayat bir harika! Demek isterdim ama değil. Boşlukta gibiyim. Hiçbir şeyden memnun olamıyorum hep bir depresiflik. Cem Yılmaz’ın anlattığı keke isyan eden ergen gibiyim. Bana isyan edebileceğim bir kek getirin!
Bilmiyorum hedeflerim bir anda patır kütür oluverdi, hiç beklemediğim anda evlenen bir arkadaşım beni çok sarstı. Sürekli insanlardan gol yemekten çok sıkıldım. Geçen kuzenim direksiyon sınavına girecek diye yanına gittim destek olmaya. Hah onu anlatayım:
Cuma günü konuştuk sabahtan. Kuzi bana dua et yarın sınava gircem deyince kimle gidiyosun la değişik dedim. Yalnız gideceğini söyleyince istersen gelirim dedim. Sonra bu Çitlenbili teslim edince babama hadi gidek dedim ama yok mıy mıy herif. Anlaşana kadar saat sekiz oldu. Bende aldım pijamalarımı çıktım yola. Allah’ım nolur dağda kurda kuşa yem olmim. Lan ben tam dağ patikasına geldim hava karardı. Allah uzun farları arabaya koymaya akıl edenden razı olsun AMİN! Ben gerizekalı yola bakacağıma daha çok dikiz aynasına baktım. Niye? Malım galiba kafamdaki trajik sonlarımdan biri arkadan gelen arabayla bağdaşıyordu. Her beş dakikada bir kapı kilitlerini tazelercesine tekrar kilitledim. Sonuç ölmeden uçurumlardan fırlamadan ulaştım. Eve girdim halam kuzen sanmış. Alaaaaaa diye daldım odaya kadına hoba diyip sen miydin diye sarıldık öpüştük. Kuzen işten eve varamadan ben ondan önce gelmiştim. Gazı köklersem böyle olur.

 Neyse yattık zıbardık sabah kalkıp çıktık. Sınav yerinde ben kızı okuyup üflüyorum o bana şiş sessiz ol rezil olcaz diyo. Sana buradan bir beddua gömerim 7göbek neslini lanetlerim lan salak dedim ya da dediğimi düşündüm ya da ima ettim bilemiyorum. Sonra bundan önce binen kız geçmiş. İnip geldi şöyle yap böyle et komisyon iyi falan dedi. Bizim kız az rahatlayarak bindi. On dakika sonra bizim kız arka koltukta döndüler. Sonra arka koltukta dönmeyi de yaşadım gibisinden geyik yaptı. Zaten o bizzat kalmaya gelmişti. Sonra eve dönerken çarşıda az takılak dedim. Tam gezcez herkeslerin eve gideceği tuttu. Halam evde yalnız gidelim dedik. Gittiğimizde Alamancı iki kuzen oturuyordu. Birisi evli ikizleri var diğeri bekar takılıyor sap. Bu sap bir ara bizi başka kuzenle İstanbul’a falan götürmüştü gezdirmişti. Abiiimmm vazgeçtim sana sap demiyim ben. O biraz değişiktir. Soğuktur senden ilk adımı bekler, onunla konuşurken biraz laflarını tartman falan gerekiyor. Değişik bir zat kendisi, herkes onunla konuşurken şekilden şekle girer falan yani. Biz eve çıktık hoş geldiniz falan dedim ama gidip mıç mıç öpmedim. Ben seslenince bana hamle yapsa öper sarılırdım ama o yapmayınca gel kız öpecem tiplemesine giremem.
 O soğuksa ben Antartikayım. Ciddiyim Siyah beni odunum diye seviyor, bazen şu mesajlara smiley koy lan diyor. Düşün yani hele düğüne neyin gidince elli milyon kişi gelip anneme noldu neyi var bunun diyip beni gösteriyor. Çatık bir öküz oluyorum. Neyse ben terden gebererek oturuyorum falan evli kuzen gerzek gerzek şöyle koca bulun buyu olsun şuyu şuyu olmasın. Tamam abi ben şipariş veriyorum seneye düğünüme beklerim. Neyse laf şey etmicem. Çünkü sonra bekar olan abime dönüp beni gösterdi. Bunun yeri başka bunu çok seviyorum lan ne bilim diğerlerinden bir farklı bir sıcakkanlı, dayımı da çok seviyorum onunda etkisi vardır. Teyze senin kızlar ayrı zaten ama bu bir değişik yani. Sövdü mü sevdi mi bilemiyorum belki bu kadar uzun da konuşmadı benim beyin nöronlarım yandığı için bu kadar uzattım.

Tamam günümüze dönelim.
Perşembe günü babası nüfus kağıdıyla ilacını getirdi bunu yazdır doktara dedi. Timam patron dedim. Kahvaltıdan sonra gittik doktora. Doktur ne kadar yazayım deyince ben ehehe bilmiyorum dedim. Adam tek kaşını kaldırıp ikimize baktı. Ben sadece bakıyorum ona dedim. Sonra güldü, gülüşü güzeldi. Ne ki bu falan diye geveledim ağzımda kan ilacı dedi. Altı ay kullanması gerekiyormuş o yüzden çok yazayım habire yazdırmaya uğraşmayın dedi. Sonra dönüp ne kadardır bakıyorsun? İkinci yaz bu. Hıı okul açılınca okula gidiyor. O da bende gidiyorum. Gene güldü, sonra reçeteyi verdi yallah çekti.
Dün annesi kızını almaya geldi. Üç torba bir çantadan oluşan eşyalarını kapıya taşıdık. Alt tarafı altı hafta baktım çocuk komple evini taşımıştı bize. Neyse kapıda annemle kadına yükledik semerini. Kadın dönüp anneme minnet ederek teşekkürler etti. Lan? Noluyor orda bakışlarımla mal mal baktım. Kadın dönüp gitti. Lan patroniçem ben seni böyle bilmezdim. Düştün gözümden bilmiş ol. Seneye yaza avucunu yala. Dua et kardeşin öldü saygımdan ses etmiyorum. Sustum çocuğuna baktım hatta maaşımın yarısıyla ona abur cubur aldım. Ayıp ya. Gene sinirlendim.

Bu arada benim kafa gidik. Wattpadde bi hikaye okudum biraz ergenimsi konuşmalar olsada konusu falan iyi hatta kitap teklifi falan almış. Kendimi kescem. Bende istiyorum bendeeeee. Neyse sustum.

10 Eylül 2015 Perşembe

Sevgili Deep :)

  can ciğer bloggerların en herşeye yeteni :) Yeni güzel bir yazı paylaşmış ve beni de oracıkta anmış :) Bunu görünce tepkim tam olarak şöyle oldu :
benden çıkabilecek abuklukta bir sevinç gösterisi budur. 
Ve evet döndüm artık  :) 
Deep'in yazısına şuradan ulaşabilirsiniz :mim-duyuru-ve-izlenesi-bloglar

9 Eylül 2015 Çarşamba

Ondan Bundan..


Bu blog durup dururken kendi ayarlarını bozmuş sanki. Bir sürü ölü blog var listemde, onları temizleyemiyorum. Merak ettiğim bir sürü blogdan hiç ses seda çıkmıyor. Bir yerlerde okumuştum wattpad varmış hikayemsi yazılar yazmaya başladım orada paylaşmak için açtım ama onlar kitap kapağı gibi kapak yapıvermişler apışıp kaldım. Ben bir ara kendime logo tasarlamakla kafayı bozmuştum onu da beceremedim. Düşün ne denli kabiliyetsizim.
Şimdi iki kardeşimde hazırlık sınıfında biri üniversite diğeri lise için hazırlanıyor. Gerçi biri hazırlanıyor gibi gözükmeye çalışıyor öteki hiç oralı değil. Neyse ben açıköğretim derslerimde gereken ortalamayı tutturamayınca üst sınıfa geçemedim. Üniversitede iyi ortalama yapamazsam kalamam. Uzun bir maratona başlıyorum. Bu arada buraya ciddi anlamda döndüm.
Gene dadı oldum demiştim. Kız geldiği ilk hafta kan kusturdu. Duvardan duvara vursam gene sinirimi çıkaramazdım. Sonra üçüncü haftaya doğru bir şirinleşti bir uslu oldu ki sormayın. Anneme kesin bunun altında bir şey vardır diyip durdum. Geçen hafta dördüncü haftamızdı ve gayet iyiydik. Ama bu hafta Allah’ım sen nereden buluyorsun bu kadar gıdık etme potansiyelini ya. Evde beş kişiye karşı bir üstelik sadece beş yaşında. Evde beşimizi tek tek delirtmeyi başarıyor. Saç baş yoluyorum. Bugün mesela kol saatimi aldı bende şakayla kırma onu babana yenisini aldırırım dedim. Almazki diye diklendi neyse atma onu diyerek işime baktım ve şak diye saatimi yere attı. Dişlerimi sıkmaktan bir hal oldum inan ki gel döv beni diye zorluyor bu hafta.


Küçük kardeşim tekvandoya başladı ve sitenin çocukları teker teker salona yazılmaya başladı. Onlara özel arabayla getirip götürüyoruz. Bazılarının çocukları öyle kıymetli ki popoları otobüs koltuğuna değemez! Hatta geçen hafta bir gün çocuklardan biri (ailesinin otobüsle göndermediği) elinde kıyafet poşetiyle bir o yana bir bu yana gitti kim götürecek gitmiyor muyuz? Diyerek dolandı. Hatta arkadaşına sordu o da bilmiyorum diyerek eve çıktı. Bu garibim boynu bükük gene bir iki dolandı ve sonunda pes edip poşetini eve bıraktı. Onu öyle görünce içim parçalandı neredeyse ağlıyordum. Belki çocuk o kadar önemsemedi sadece boş boş dolandı bilmiyorum ama ben olsaydım diyerek içim gitti onun haline ve akşam babamla konuştum ben götüreceğim gerekirse valla çok üzüldüm dedim. O da bir şey demedi sen bilirsin dedi.

 O lafı dediğimden beri daha götürmek nasip olmadı. Pazartesi benim patron götürdü, dün babam götürdü bugünde gene babamın da işi varmış o götürdü. Hadi hayırlısı. Zaten iki buçuk hafta sonra okullar açılıyor herkesler okulunda sınavında bol bol başarılı olsun amin