Bu
blog durup dururken kendi ayarlarını bozmuş sanki. Bir sürü ölü blog var
listemde, onları temizleyemiyorum. Merak ettiğim bir sürü blogdan hiç ses seda
çıkmıyor. Bir yerlerde okumuştum wattpad varmış hikayemsi yazılar yazmaya
başladım orada paylaşmak için açtım ama onlar kitap kapağı gibi kapak
yapıvermişler apışıp kaldım. Ben bir ara kendime logo tasarlamakla kafayı
bozmuştum onu da beceremedim. Düşün ne denli kabiliyetsizim.
Şimdi
iki kardeşimde hazırlık sınıfında biri üniversite diğeri lise için
hazırlanıyor. Gerçi biri hazırlanıyor gibi gözükmeye çalışıyor öteki hiç oralı
değil. Neyse ben açıköğretim derslerimde gereken ortalamayı tutturamayınca üst
sınıfa geçemedim. Üniversitede iyi ortalama yapamazsam kalamam. Uzun bir
maratona başlıyorum. Bu arada buraya ciddi anlamda döndüm.
Gene
dadı oldum demiştim. Kız geldiği ilk hafta kan kusturdu. Duvardan duvara vursam
gene sinirimi çıkaramazdım. Sonra üçüncü haftaya doğru bir şirinleşti bir uslu
oldu ki sormayın. Anneme kesin bunun altında bir şey vardır diyip durdum. Geçen
hafta dördüncü haftamızdı ve gayet iyiydik. Ama bu hafta Allah’ım sen nereden
buluyorsun bu kadar gıdık etme potansiyelini ya. Evde beş kişiye karşı bir
üstelik sadece beş yaşında. Evde beşimizi tek tek delirtmeyi başarıyor. Saç baş
yoluyorum. Bugün mesela kol saatimi aldı bende şakayla kırma onu babana yenisini aldırırım
dedim. Almazki
diye diklendi neyse atma onu diyerek işime baktım ve şak diye saatimi yere
attı. Dişlerimi sıkmaktan bir hal oldum inan ki gel döv beni diye zorluyor bu
hafta.
Küçük
kardeşim tekvandoya başladı ve sitenin çocukları teker teker salona yazılmaya
başladı. Onlara özel arabayla getirip götürüyoruz. Bazılarının çocukları öyle
kıymetli ki popoları otobüs koltuğuna değemez! Hatta geçen hafta bir gün
çocuklardan biri (ailesinin otobüsle göndermediği) elinde kıyafet poşetiyle bir
o yana bir bu yana gitti kim götürecek gitmiyor muyuz? Diyerek dolandı. Hatta arkadaşına
sordu o da bilmiyorum diyerek eve çıktı. Bu garibim boynu bükük gene bir iki
dolandı ve sonunda pes edip poşetini eve bıraktı. Onu öyle görünce içim
parçalandı neredeyse ağlıyordum. Belki çocuk o kadar önemsemedi sadece boş boş
dolandı bilmiyorum ama ben olsaydım diyerek içim gitti onun haline ve akşam
babamla konuştum ben götüreceğim gerekirse valla çok üzüldüm dedim. O da bir
şey demedi sen bilirsin dedi.
O lafı dediğimden beri daha götürmek nasip
olmadı. Pazartesi benim patron götürdü, dün babam götürdü bugünde gene babamın
da işi varmış o götürdü. Hadi hayırlısı. Zaten iki buçuk hafta sonra okullar
açılıyor herkesler okulunda sınavında bol bol başarılı olsun amin