Ben kafama edeyim ki Afyondaki tecrübeme güvendiğimden ders programı neyin bakmadım hiç. Birazda mal servisçilere güvendim. Adam beş gibi okula getirdi bizi. Bende galiba ikinci öğretim dersleri beşte başlıyordur diye düşündüm. Sonuçta sabahçıların hiç yedi de başlayan dersi yok ki? Bizim niye olsun ulan. Net bir başlama saatimiz yok ki. Meğersem okulun ilk günü en gıcık hocanın saat üçte dersi varmış. Dersin esas sorumlu olduğumuz kitap 60 sayfalık birşeymiş. Ama hocamız onun kuyruğuna üç kitap daha eklemiş en incesi 500 sayfa. Ben bunu bileydim bütün kitapları alır mıydım? Lan topu topu 7 kitap aldım, sanki bayilik satın alıyorum bir hesap çıkardılar ki. Kuzenim bir ara kasanın üstüne çıkmış kasiyere çantasıyla vuruyordu. İnsanın nevri dönüyor.
Ben Sakaryayı pek bilmediğim için gene kuzene dedim kitap almaya gitmemiz gerekiyor diye demez olaydım. açtı ağzını yumdu gözünü. ''Ulan haram zıkkım olsun paralar onlara bu ne lan. Kitap aldırınca mı hoca olunuyo, aldıkları para haram olsun, borçları boylarını aşsın, paracıklara uçup gitsin.....'' saydı da saydı. Bu defa maymun gözünü açtı. ana dersim olmayan derslerin kitaplarının fotokopisini alacağım para yarısından da az oluyor öyle. Bu defa kazıklayamazsınız bizi keh keh keh.. zaten gene öyle çok tutarsa kuzenim önce beni, sonra kasiyeri ve kitapçıyı, en sonda okulda hocalarımı döver.Benim gözüm korktu. Geçen dönem gözünün nasıl döndüğünü bizzat gördüm. Allah onun şerrinden korusun derim başka da bişey demem artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söyle Söyle İçinde Kalmasın