Dün gene mal
gibi gittim okula, oturdum sırama beklemeye başladım. Tabi ki o lanet serviste
Nankör hanımla burun buruna gelmem de cabası. Neyse sınıfta Gömlek vardı
Allahtan onunla muhabbet gırgır yapıyoruz derken hoca yerine asistan geldi. ‘’Hocanızın işi çıktı, kendisi
gelemiycek ben ödevlerinizi toplicam.’’ Bir de büyük bir lütufmuş gibi ‘’Yoklama almıyorum gidebilirsiniz’’ Orada demek vardı lan dangalak hoca da yoklama
almıyor zaten bir duyuru yapıp haber vereydi iyiydi ben neyse de ta İstanbul’dan
gelenler var insaf diye ama sustum. Kızlar
başladı eve gidelim demelere e ben nolcam lan?! 8,30’a kadar ne halt etcem? ‘’Gitmeyinn nolür
nolürrr bi şeyler yapak gitmeyin L’’
diye ağlayarak ikna ettim kızları. Sonra Gömlek ‘’çok
açım la yemekhaneye gidelim’’ demesin mi? Ben çok antika bir insan olduğum için aşırı yemek
seçiyorum. Biliyorum hoş bir şey değil ama doğdum doğalı böyleyim ben elimden
gelmiyor. ‘’Ah canısı ben yemekhanede yemiyorum kie, ama açsan gidelim.’’ Diğerleri de bayağı acıkmışlar
haydi gidelim diye hücum yaptılar. Baktım menüye en sevdiğim çorba var, birde bilmem
ne köftesi varmış. Zaten kaç gündür canım köfte istiyor diyip daldım bende. En
son ayran sandığım yoğurdu almak için verdiğim mücadele anlatılmaz yaşanır
cinsindendi. Sonra onun ayran değil de yoğurt olduğunu anladığımdaki hayal
kırıklığım da öyle. Neyse yedik zıkkımlandık, haydi bir çarşı yapalım dedik.
Duraktaki otobüse koşa koşa yetiştik. Yaldır yaldır giderken Siyah taktik
veriyor bize: ‘’ Görmemiş gibi davranmayın en pahalı yerlerde bu fiyat ne
diye ciyaklamayın hı iyiymiş diyin azıcık sosyetik davranalım. Azıcık havalı
davrancaz bak bozanı döverim….’’ Sıraladı durdu. Otobüsten indiğimiz
yerde çakma çanta satan yere balıklama atlayıp ay ne güzel buraya girelim
yapmasın mı? O tipi çok komikti. E sonuçta indirim veya ucuz bir şey gören bir
bayanın önünde hiçbir engel duramaz değil mi? Sonra gezdik bayağı bir mağazada
Siyahla, Filozofiye bir şeyler denemeye gittiler. Kapıda iki kişi girilmez
çantayla girilmez yazıyordu. Tüm yasakların canına okudular. En son Siyah bir
trençkot buldu alsam mı güzel mi diye bayağı bir tereddütte kaldı. En nihayetinde
aldı onu. Sonra hepimiz dağıldık. Ben mal gibi gene kampüse çıktım ordan
servise gittim. Önceki günde hoca erken bırakınca yalnız olduğum için bindim
otobüse gittim. Bugünde öyle yapacağımı sanan Nefret beni servise binerken
görünce gözleri bir açıldı ki sormayın. Görsen babasının arabasına lök diye
binmişim gibi. Artist sen sonradan geldin ulan. Ek tercihsen kesinlikle benden
sonra geldin bu ayaklar ne? Neyse gene dövesim geldi şunu, ama sakinim iyiyim
ben tamam. Üniversite arkadaşlarımla ilk gezmem dün yaşandı sevgili seyirciler J Devamı gelicektir… Unutmadan bizim
Filozofiye anasına beni anlatmış. Ne dedin nasıl anlattın dediğimde cavabı
aynen şöyleydi: ‘’ Anne sınıftan Myna diye bir arkadaş
var kıza aa desek İzmit’e gelin diyor, iki lafından biri İzmit’e gelin demek.’’
‘’Geldiniz mi peki? Gelin de susturun beni Allah Allah, ablanızım ben sizin çok konuşmayın’’
ikinci kısmı biraz içimden demiş olabilirim.
Neyse ya bende bir gün İstanbul’a
gitmek istiyorum azıcık göreyim. Okul gezisi haricinde gitmedim hiç yazık bana
çok cahilim :P
Sakar Myna
Şu siyah karakterine daha çok yer ver, yazıda çok güzeldi eline sağlık.
YanıtlaSiltamam :) teşekkür ederim
SilÖğrencilik gibisi yok yahu :( efkarlandım bak şimdi. Bol bol gez :)
YanıtlaSil:) tepe tepe gezeceğim bundan sonra :D
Sil