Üç
koca bütünleme sınavını alnımın akıyla vermiş bulunuyorum. Her yıl kendime
yükseltmeye almak için yeni dersler bırakıyorum. Bütlerden birinden çok
umutluydum yüksek alacağımı düşünüyordum lakin DC yüzüme öyle bir çarptı ki
SALAKSIN SEN! Dediğini duydum. Ciddi anlamda okulu mu bıraksam diye düşündüm,
bunca zayıfla olmaz dedim ama bir yandan da son bir gayret çırpındım. Çırpınışım
sonuç verdi. Ortalamam yerlerde o ayrı. Güya bu dönem ortalama kasacaktım..
Önümüzdeki
dönem için daha umutluyum. Zihinim biraz olsun arınmış gibi.. evde babamla
deliriyoruz. İzdivaç programlarını açıyor ve bende maalesef maruz kalıyorum. Artık
oha bu öteki talibini tanımak istiyordu falan demeye başladım. Ben sevmiyorum
ev hatunu gibi böyle programlar izlemeyi. Kendim gidipte kesinlikle ay şuna
bakayım diye açmam televizyonu. Ya müzik kanalı yada çizgi film açarım.
Bilmiyorum
ama babam hep şöyle der “insanlara hayatları boyunca iki cevher bahşedilir,
kimisi onu keşfeder ve kullanır kimisi ise haberi bile olmadan ömrünü tamamlar“
bende cevherimi arıyorum. Yazıyorum belki budur diye. Belki sırf saçma sapan
hayatımı anlatıp edebiyat katline sebep oluyorum bilmiyorum. Çizmeyi denedim
ama o baya taklitten öteye gidemedi. Şarkı desen kargalar dahi kaçar. Dans desen
bu kalaslıkla kıvrak olamam. Düğünlerde göbek bile atamıyorum o kadar diyeyim. Belki
öğretmek olabilir. Anlatmayı seviyorum ve nasip olursa atanamayan öğretmenler
kadrosunu dahil olacağım. Düşünüyorum.. profesyonel dinleyici olabilirim. Çünkü
ortamlarda benim konuşmama pek sıra gelmez dinlerim genellikle.
Ne
olacağımı ne yeteneğim olduğunu geçtim de en çok insanları güldürmeyi
istiyorum. Belki dişi cem yılmaz olurum? Bak bu komik bir cümle mesela. Gülmeye
her zaman ihtiyacımız var! Bundandır en sevdiğim filmler hep komedi.
Tatilimin
beşinci günü bugün ama ben daha okumaya başlamadım. Yeni kitaplarım dergilerim
geldi ve benim onları hunharca okumamı bekliyorlar. Yepisyeni hikaye yazmak
istiyorum üçüncü sayfada tıkansam da. Deniyorum ve pes etmeye niyetim yok en
fazla ara veririm ama geri dönerim kesin..
Aöf
sınavlarından sonra bana bir geldiler. Biri dedi ki elçin sangu’ya benziyorsun.
Saçını onun gibi boyasana. Yok artık dedim ertesi gün kızıl saçlı bir kız
gördüm ay bu ne güzel falan demeye başladım. Kıza yakışmış baya da güzel
duruyorum. Gidip boya aldım ve kızıl oldum. Bütlerde görenler şok. Sebebi bunalım
dedim güldüler. Herkes yakışmış dedi bir kişi hariç. Ama ben kızıl pek duramam
tatil bitişi kendi rengime karamele dönerim diyorum da bakalım. Evde boya
stokladım resmen. Bu aralar “ay bana bişiler oluyo“ diye ilgi çekmek (sadece
aile arasında ve artık onlar bile takmıyor beni)
Bu
arada Gömlek de aöfzede bin pişman yazıldığına hatta şuan beni de yaz diye
mesajlar atıyor bana. Yedin bizi aöf diyerek gidiyorum. Küçük gidiyorum ama
döneceğim yani. Buralardayım.. birde saçımı beğenmeyen zat sayesinde çaycı biri oldum ki ben çayı bir kahvaltıda içerdim. (özel biri değil yanlış anlaşılmasın)