okul bırakmaca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okul bırakmaca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2014 Perşembe

Yar Saçların Ne Öyle?

Merhaba canım blogumun güzel üyeleri. Neler oldu neler. Sanırım son yazılarımda hep böyle başlar oldum. İnan bunun sebebi internetsizlik. Kendimi internet kablolarıyla asacağım en sonunda.
Geçen haftamda servisten bir arkadaşla iş görüşmesi yaptık. Bana fırsat sondu ama lanet olsun ki şu internetim ve otobüsle ulaşım sıkıntım olduğu için kabul edemedim. Orada da bu blogtan çok konuştum bilmiyorum okuyorlar mı? Okuyorlarsa şuan gülümsüyorlar mı?
Neyse şimdi dolmuşla ilgili bir şey var aklımda onu yazmak istiyorum. Okulun ilk haftasında gördüm onu. Hep gözlerim ona kayıp durdu, durup durup baktım. Aşık falan olmadım saçmalama! Saçı. . . hani Alacakaranlıkta Edward varya heh işte onunla Wolverin arasında gidip gelen bir saç modeli vardı. Çizgi filmlerde kötü bilim adamları olur ya tepesi açılmış yanlarının da oldukça kabarmış yada havaya kalkmış olurdu. Onun gibi saçma sapan bir model. Gülmemek için kendimi zor tuttum orada onun yüzüne puhahaha! Yapmayı öyle çok istedim ki. Geçenlerde gene gördüm tövbe diyip döndüm başka yöne

Geçen hafta sonu okuldan kızları çağırmıştım. Yaptığım hesaplara göre gelse gelse fazlasıyla 15 kişi oluyorlardı. Ama gel gör ki sadece 3ü geldi ve onlarda tehditlerim yüzünden geldiler. Yinede güzeldi dönüşte şans onlardan yana oldu ve bir bayan durup Sakarya merkez atlayın dedi.
İkinci üniversiteye yazıldım. Seneye de ingilizce kursu inşallah. Şimdilik dolmuşlara kavga kıyamet binmeye devam ediyorum. Okul açıldığından beri bir kere oturarak gittim ve bazen de ayakta döndüğüm bile oldu. O kadar bezdim ki okula gitmekten soğudum. Böyle giderse ikinci üniversitemi de 1buçuk yılda bırakacağım o derece bıktım. Durağa çıktığımda dualar ediyorum ayakta da olsa rahat bineyim diye, ellerim doluysa Allah’ım bir mucize diye yalvarıyorum. Yolda bir tanıdık insan geçmez mi hiç? İnsanın yüzüne şans hiç gülmez mi?

Şimdilik bu kadar daha komik şeylerle döneceğim.

29 Mart 2014 Cumartesi

Zoruma gidiyor...

Dün gayri ihtiyari okula gittim ama herkes seçim bahanesiyle erkenden evlerine gittiler. Sınıfta bir avuç insan vardı. Ben başlarda bir arkadaş edinmiştim, daha doğrusu ben öyle sanmışım. Ona ıımmmm….Nefret diyeceğim. Bununla benzer durumlarımızdan dolayı beraberdik sonra ben vize haftasından bir hafta önce ek tercihlerle bizim sınıfa gelen kızla tanıştım. Zavallım geç geldiği için herkes gruplaşmıştı pek bir yalnız kalmış. Ben salak üzüldüm haline insanlık yapayım dedim. Aldım bunu getirdim Nefretle tanıştırdım ortamıma soktum. Sen misin öyle yapan dercesine bunlar Nefretle bir kaynaştılar ki anlatamam. Derken bir gün beni ortada mal gibi bırakıp gezmelere tozmalara başladılar. Beni çağırdıkları yok yüzüme baktıkları yok. Neyse ona da Nankör diyeceğim. Besle kargayı oysun gözünü misali. Bir gün olsun beni beklememiş olan Nefret bir de bakıyorum derse geç kalmış olsa da bekliyor Nankör’ü.  Olacak iş mi ben Nankörle aynı servisteyim.  Şansıma tüküreyim! Açıkçası bazen zoruma gidiyor onları fik fik konuşurken gülüşürken gördüğümde. En azından Nefret gördüğünde selam veriyor gerçi benle takılırken selam vermekle kalmaz gidip o kişinin yanana uzun uzun konuşurdu. Böyle olunca sinirleniyorum haksız mıyım? Düşünüyorum bu duruma nasıl geldiğimizi, onları kıracak bir şey yapıp yapmadığımı ama yok bir şey bulamıyorum. Onlar uzaklaştıkça yanıma yaklaşan insanlarla hala görüşüyorum. Eğer sorun bende olsaydı bunlarda uzaklaşırdı değil mi? Yani onlarla gerzek muhabbetler yapmaktan kurtulduğuma sevinmeliyim.  Neyse dün bir avuç öğrenci vardı sınıfta sonra  arkadaşım Gömlekle takıldım. Erken bitince ders hadi çay içmeye gidelim dedik.  Gömlek bir çocuğa kahve borcu varmış onu da çağırdı hep beraber gittik. Bu çocuk çok efendi çok çekingen biriymiş. Buna Gözlük diyeceğim ona bu isim çok yakışır bence.Sohbeti de güzeldi ve bu geçen sene gelmiş iki gün okula gelmiş burası beni bozar diyip dönmüş. Bu sene de girmiş sınava pek niyetli değil bölümü bitirmeye. Yine de çok tatlı çocuk ve bazı notları ikinci sınıf arkadaşlarından alıp Gömlek’e veriyor. Arayı sıkı tutmak hem faydalı hem eğlenceli olacak. Gerçi bölüme ayıla bayıla gelen en fazla on kişi vardır. Önü açık değil diye herkes çekiniyor, gelecek için başka şeylere yöneliyorlar. Öğrendiğim diğer bir şey de okulda kesinlikle siyaset konuşmamak. Herkes öyle bir çirkefleşiyorlar ki anlatamam.


                                                                                                                                              Sakar Myna