Üniversite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Üniversite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2015 Çarşamba

Yokluğumda Olanları Kısaca Çorba Yaptım Size. .

Döndüüüm..diye höykürmeyi çok isterdim. Bizim sitenin iktidar savaşları son sürat devam ediyor. Oyum internet vaat edenindir!
Geçen bir buçuk hafta Sakarya’daydım. Bir amcamda bir kuzenimde kaldım. Elim sıcak sudan soğuk suya değmedi. Yengem sağ olsun hiç iş yaptırmadı. Ufak tefek işlere yeltendiğimde beni bir kovuşu vardı ki sormayın. İş yapmaya yeltenmeye dahi korktum. Kuzenimin kızı 1.sınıfa başladı ve ödev savaşları o evde de başlamış oldu.
Benim ödev zamanlarım aklıma geldi. Sokağa fırlatılan çanta.. Sobaya tepiştirilen defter kitaplar.. evin bahçesinden toplanan defter ve kalemler.. Tabi ki ben atmıyordum onları. Annemi artık nasıl delirtiyorsam o fırlatıp atardı. Akşam babam işten gelinceye kadar da gidip alamazdım. Anne korkusuna..
Kuzenimin kızı Sarı Boncuk bu durumlara kıyasla mükemmel. Onun problemi derse oturana kadar yokuşa sürmek. Oturduğunda gayet güzel okuyor ve yazıyor. Maşallahı var (41 kere). Birde çocuk daha şimdiden hedef odaklı. Gerçekten okumayı istiyor ve bunun için gayret etmesi gerektiği söylenince oturup uğraşıyor. (çocuğu şöyle bir maşallah diyip okuyup üfleyelim)
Bizim Kılçık hoca vardı ya. Bahsettim mi bilmiyorum. Hani dersinden geçenlerin sayısı kalanların %10u gibi bir şey olan, sınavlarda okkalı soru sormayı seven ve hatta kolay sorup kesin altında bir şey vardır diye gene yapamadığımız hocamız. Adamdan deli gibi korktuğumuz halde nasıl bu kadar çok seviyoruz anlamıyorum. Acaba bu da katiline âşık olma şeysi gibi bir şey mi?
Şimdi sınav haftasında kuzenimin kocası beni her gördüğünde sınavlar nasıl diye soruyordu. Bende hep bu Kılçık hocanın sınavından korkuyorum enişte diyordum. Hatta bu sınavın arifesinde kuzenimde kaldım, oradan gittim sınava. Sınavda aklıma ne geliyorsa mantığıma ne yatıyorsa yazdım. Sınavdan sonra benim bir üst sınıfımda olan lise arkadaşım Kıvırcıkla konuştum ne yaptın ettin diye. Yazdım ama gene puan vermeyecek dedi. İkinciye dersi alıp üstüne kalmak gerçekten kötü insan üzülüyor.

Birde üstüne o arife gecesi kar yağmaya başladı nasıl mutlu oldum anlatamam. Sabahlara kadar internette okul tatil oldu mu diye araştırıp durdum. Sonuç negatif. İlk ve orta öğretimlere tatil ama dağ başındaki okulun öğrencilerine tatil yok. Adaletin bu mu evren? Ama okulda kar gördükçe sevindim durdum. Şu su kıtlığından ötürü yağış oldukça mutlu oluyorum. Ama bu kar sevinci bir başkaydı. Lanet olsun eldivenimi atkımı ve beremi evde unutmuştum. Bu yüzden bir yerlere gitmeyi çok sevmiyorum illa ki bir şeyimi unutuyorum. Karda valizin çekçeği de işe yaramıyor haberiniz olsun. Karda kayıp düşmeden yürümek ve aynı zamanda valizi çekelemek oldukça zor oluyormuş. Hele birde eşek ölüsü ağırlığında valizle dolmuşa binmeye çalışmak ve kimselerinde yardım etmemesi dramı iki katı ağırlaştırıyor. Mesela bu yıl tragedya dersi aldım ve eski yunan tragedyalarından bir iki tane okudum. Tavsiye ederim, şimdi birde komedya alıp okuyacağım. Mitoloji dersi aldım ve müthiş şeyler öğrendim. Mitolojiden sonra Kılçık hocanın dersinde nasıl ateist olunacağını öğrendim. Çünkü adam net bir şekilde inanmıyor ve bazen öyle laflar ediyor ki ulan yoksa? Demeden edemiyor insan. Hatta bir ara kızlara bana şunu açıklayın yoksa ateist olacağım diye beyinlerini yediğim dönemim oldu. Kılçık hocanın dersinde giriş çıkış serbestti ama bir gün abarttılar sanırım. Adam çıldırdı ve ben aha şimdi sıra dayağına çekecek bizi diye tırstım. Oysa tasını tarağını toplayarak sınıfı terk etti. Adamdan o kadar çok korkmaya başladık ki vizede yapamadığımız soruyu quizde tekrar sordu ve biz gene yapamadık. Hatta o quizde bayılacak gibi oldum.

Bir ara Nefret hanım Siyah’ı bensiz yakalayıp ‘’seni hiç yalnız göremiyorum, selam vermiyorsun hiç canım bla bla bla..’’ demiş. Bizim kız da yapıştırmış ‘’sende hiç selam vermiyorsun..’’
Yalnız diyor ki Myna hep yanında. Azıcık salla onu gel yamacıma. O tek kalsın..
Bence böyle düşünüyor. Bende bu kadar komplike biriyim işte. Neyse bu dönem doğru dürüst görmedim onları bu yüzden mutluyum. Bizim bölümün topluluğuna katıldık bir film izledik daha da gidemedik etkinliklere. Orada bir reis kız var beni ortamda bozup duruyordu. Bir şey soruyorum laf koyarak cevap veriyor. Şeytan diyor saçını başını yol yüzü gözü tırnak izi içinde kalsın.


Yılbaşından sonra babam start verdi araba için ama benim tüm umutlarım söndü. Abiyi aradı konuştu. Abi ben zaten kolluyordum bir şey çıksa illa ki arayacaktım seni demiş. Yani bu iş yaş, en azından ben öyle hissediyorum. Hadi İnşallah filmine gittik Siyahla, pizza yedik sonra ben okula çıkıp oradan eve geçtim. Kaderim değişmiyor zalimsin evren! 

23 Ekim 2014 Perşembe

Yar Saçların Ne Öyle?

Merhaba canım blogumun güzel üyeleri. Neler oldu neler. Sanırım son yazılarımda hep böyle başlar oldum. İnan bunun sebebi internetsizlik. Kendimi internet kablolarıyla asacağım en sonunda.
Geçen haftamda servisten bir arkadaşla iş görüşmesi yaptık. Bana fırsat sondu ama lanet olsun ki şu internetim ve otobüsle ulaşım sıkıntım olduğu için kabul edemedim. Orada da bu blogtan çok konuştum bilmiyorum okuyorlar mı? Okuyorlarsa şuan gülümsüyorlar mı?
Neyse şimdi dolmuşla ilgili bir şey var aklımda onu yazmak istiyorum. Okulun ilk haftasında gördüm onu. Hep gözlerim ona kayıp durdu, durup durup baktım. Aşık falan olmadım saçmalama! Saçı. . . hani Alacakaranlıkta Edward varya heh işte onunla Wolverin arasında gidip gelen bir saç modeli vardı. Çizgi filmlerde kötü bilim adamları olur ya tepesi açılmış yanlarının da oldukça kabarmış yada havaya kalkmış olurdu. Onun gibi saçma sapan bir model. Gülmemek için kendimi zor tuttum orada onun yüzüne puhahaha! Yapmayı öyle çok istedim ki. Geçenlerde gene gördüm tövbe diyip döndüm başka yöne

Geçen hafta sonu okuldan kızları çağırmıştım. Yaptığım hesaplara göre gelse gelse fazlasıyla 15 kişi oluyorlardı. Ama gel gör ki sadece 3ü geldi ve onlarda tehditlerim yüzünden geldiler. Yinede güzeldi dönüşte şans onlardan yana oldu ve bir bayan durup Sakarya merkez atlayın dedi.
İkinci üniversiteye yazıldım. Seneye de ingilizce kursu inşallah. Şimdilik dolmuşlara kavga kıyamet binmeye devam ediyorum. Okul açıldığından beri bir kere oturarak gittim ve bazen de ayakta döndüğüm bile oldu. O kadar bezdim ki okula gitmekten soğudum. Böyle giderse ikinci üniversitemi de 1buçuk yılda bırakacağım o derece bıktım. Durağa çıktığımda dualar ediyorum ayakta da olsa rahat bineyim diye, ellerim doluysa Allah’ım bir mucize diye yalvarıyorum. Yolda bir tanıdık insan geçmez mi hiç? İnsanın yüzüne şans hiç gülmez mi?

Şimdilik bu kadar daha komik şeylerle döneceğim.

30 Mayıs 2014 Cuma

Serviste son günüm

Bir etkinlik var gündemde Kardeş Blog diye bir şey. Galiba süresi dolmuş ama bilmiyorum siz bakın birde. Ayrıntılar için Işınlanmak için son 3 saniye..








Evet konumuz servis! Ulan son günde de olaylıyım yahu. Nankör’e mesaj attım yeni Adam’a hatırlat beni diye. Sonra oda mesaj attı beni Laz aldı sen Yeni Adam’ı ara istersen diye. Aradım, Laz gelecek onu ara dedi. Arıyorum meşgul arıyorum meşgul, Nankör’ü aradım, ‘’söyle şuna ben arıyorum meşgul çalıyor beni bu alacakmış’’ neyse beklediğim otoparkın girişinde durdu araba mal gibi yola doğru bakıyor. Bende derince otobüsü var ona bakıyor sandım, Nankörle konuşunca anladım ki beni tanımıyor mal mal oradaki insanlara bu mu şu mu yapıyormuş. Neyse öğrenciler söylemiş geldi aldı beni ama yol boyunca dikiz aynasından kötü kötü bakıp durdu. Bende o baktıkça ezildim büzüldüm. Paramla rezil oluyorum ya neyseeee. Nankör’ün dediğine göre beni alacağını öğrenince ‘’bu da bela olacak başımıza iyice he…’’ diye söylenmiş birde utanmaz adam. Ben napayım olum git Yeni Adamla kavga et, o beni senin başına sarıyor cık cık cık. Benim suçum ne yani? Ulan son günüm olaysız geçeydi iyiydi. Okulda da ders erken bitti, Gülle yemeğe gidecektik ama onun arkadaş tayfası gelince ben şe edemedim.

Kütüphaneye gittim ama yok kitap falan almadım ki yanıma. Hava da birden yağmaya başladı ama nasıl bir dakika da suya girip çıkmışçasına ıslanırsın. Siyah dün evine gitti, bugün bayağı yalnız kaldım anlayacağın. Laz’ın kötü bakışlarından sonra tekrar onun servisiyle de dönmek istemedim, bindim Derince dolmuşuna geldi. Verdiğim yol parasına acıdım. Neyse artık sınavlarımda halama gideceğim orda kaçak internet bulursam gözüm buralarda olur. Ve birde şey bu dönem derslerim bayağı iyi inşallah %10luk dilime girer harç paramı kurtarırım. Yarın ya da öbür gün yolcudur Abbas bağlasan durmaz. Bavulumla yollara vuracağım kendimi 

27 Mayıs 2014 Salı

Sendromlu Myna

Bugün servisi beklerken gene ağaç oldum. Kendi elmalarımdan bir tane kopartıp yedim. Saat ilerledikçe tutuştum Nankör’e mesaj attım beni unuttunuz mu diye. Maalesef kaza olmuş ondan trafik çok fenaymış. Üzüldüm. Servise bindim yer yok, hemen telefonumu Nankörün kucağına attım. Çantanı da ver dese de ağır değil diye vermedim. Bir oğlan kalkayım diye hamle yaptı. ‘’yok yok otur sen mesafe kısa zaten bir şey olmaz. Valla otur ya otur otur.’’ Oturttum çocuğu rica minnet. Kocaman olsa laf dinlemiyor, yer verip kankası olan kızların yanına oturuyor. İkili koltuğu dörtlüyor. Evet kendisi iki kişiye bedel bir popoya sahip. Kızlara üzülüyorum, cama yapışıyor garipler. Neyse benden 10 dakika sonra ki bu da yolun yarısı eder, benim arkadaşımı da aldık servise. Bu sefer Yeni Adam arabadan indi bagajdan tabure çıkardı. Ulan ben ayakta dururken o tabureler niye çıkmadı bagajdan? Çok sinir oldum. İki tane çıkardı ama iç içe geçmişti ve aman dedim. Arkadaşıma sen otur dedim, oda zaten sıkışmış ehe diyip çöktü tabureye.


Bu sırada Yeni Adam liste yaptınız mı diye bir şeyler dedi. Nankör’ün önünde oturan kız listeyi gözüme soktu. Aldım tam Nankör’ün kucağına koydum yazıyorum adam viraja öküz gibi giriyor, tam yazacağım saçım kağıdın tamamını kapatıyor, tam yazacağım kalem tutukluk yapıyor. Acı çektim oracıkta o listeyi hımınımını diye parçalamak istedim. Pembe bir mezarlık olmak istedim..
Derste kalemimle bileklerimi kesmek istedim. Çok istedim kendimi asmak. Acaba hoca ne kadar sıkıcı olduğunu biliyor mu? O ders anlatırken bedenim dururken beynim uyuşuyor, vücudum uyanıkken beynim uyuyor. Çok saçma bir şey oluyor bana o ders anlatırken. Birde her kelimenin arasında istisnasız eeeeee mi denir! O ee dedikçe ümüğüne çöküp bir daha dicen mi diyesim geliyor. Ders bitti ama genel tekrar yapacağım isteyen gitsin isteyen kalsın dedi. Baktım servis saatime daha var, bizim kızlardan da hiç biri yoktu bekleyeyim dedim. Anlatıyor anlatıyor ama hiç bitmiyor! Bazen beynimin uyanık kalabildiği zaman işittiği şeylerden bahsedince cevap verdim. Yazık kadına kimse cevap vermiyor. Dersteyken inatla soru soruyor bu akıllı o ayrı, bugün şöyle oldu
-        -  Kurum nedir arkadaşlar?
-        +  …..
-         - Kurum neydi?
-          +…..
-          -Kurum hani bir ara gelen insanların kurduğu şeye denmiyor muydu?
-          +…..

Kadına inatla cevap vermiyoruz o derece ama o hala uğraşıyor. Bazen üzülüyorum ama o kadar. Baktım konuyu uzatıyor kalktım durağa giderken başka sınıfın camından geçen dönemin en bela hocasını gördüm. Bunun adı Bela olsun. Çok özlemişim. Sınıfın büyük kısmı o adamdan kaldı ben rahat geçtim, bunun tam tersi olan durumda yani kolay hocadan ve herkesin geçtiği dersten kaldım. Ama asıl önemli olan şu ki birinden öğrendiğime göre bu okulda bana gerçekten bir şeyler katabilecek hocalardan birisiymiş bu Bela. Bazen saçma tripleri olsa da dersi çok güzel anlatıyor herif yahu. Hatta dedikodulara göre buna aşık olan öğrenciler varış. Bir kızın anası gelip konuşmuş kızım çok seviyor seni falan demiş. Deli galiba bunlar. Gerçi Bela’nın k*çı b*klu. Bir öğrencisiyle birlikte olmuş sonra kızı bırakmış sanırım ki kız idareye bunu şikayet etmiş. Bunu okuldan atmışlar, sonra bir şeyler olmuş geri gelmiş diğer hocalar bu geldi diye triplere girmiş vs. bizim okul dedikodu kazanı. Ama adam belalı ya serseri sıfatına yakın şekilde uzak durulması gereken bir tip olduğu için kızları bu kadar cezp ediyor olabilir. Evet çıkarımda yaptığıma göre ağlayarak ödev yapabilirim. İyi geceler canlar 
                                                        Sakar Myna

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Bol saçmalık dolu bir yazı

Bugün Nankör’e şoföre hatırlat beni demiştim. Gerçi iki haftadır işimi öyle götürüyorum yeni adamı aramak gelmiyor içimden. Yeni bir ilişkiye hazır değilim şoför yolcu ilişkisine giremem. Neyse ben durakta sap sap beklerken yeni adam geldi aldı beni. Tam bindim ‘’Unuttular mı seni ehe ?’’ her şeyden habersiz Myna ‘’ Bilmem unuttular mı?’’ o kadar habersizim ki durumdan. Adam benim tepkime daha çok güldü tabi. Sonra arabada benimle beraber üç kız vardı. O ikisi de hem adaş hemde kankiydi. Kanki deyince bugün hoca derste aşırılığı anlatıyor aşırı cesura atik, aşırı yakın arkadaşa ne denir deyince kızın teki bağırdı Kankiii!. Sonra derste de çok saçma şeyler oluyor. Sanırım doğru yerdeyim.
Neyse servisteki bu adaşlar gerzek muhabbet yapıyorlar adamı da katıyorlar. Tamam yaşı genç ama adıyla hitap edecek kadar değil bence. Kız ismiyle hitap edip durdu gerzek bir doğum günü sürprizinden bahsetti. Bir kere de benim doğum günüm adam akıllı kutlansa ya, harbi gözüm açık gideceğim he. Arkadaşına feci harika sürpriz yapacakmış nasıl ballandırıyor. Sonra selfie yapıyorlar. İki koltuğun arasından gerizekalı gibi çıkmayayım diye kıvrandım. Bu defa derste Gömlek çekiştirip durdu gel çekilelim diye. Bir iki çekildim sonra kendini çekmeye başladı. Arada atladım resme dahil oldum. Başka servisten kızlarla konuştum memnun musunuz diye. Bir dokun bin ah işit oldu. Onlarda servisten bir dertlilermiş ki sorma. Yeminle şükrettim halime o derece.


Son günlerde Kocaman’ı görmüyorum okulu bıraktıysa kıymık kadar sebep olmuşumdur diye dert ederim. Saçma şeylere vicdan yapıyorum. Bu arada Gömlekte yurdunda sorun yaşıyor ve bana ‘’Sen Afyonda olanları anlatırken aman Myna da ne nazlıymış, ana kuzusuymuş diyordum. Şimdi seni anlıyorum  bende bırakacağım nerdeyse de annemler izin vermiyor.’’ Ben kime konuşuyorum yani. İnsanlar beni takmıyor, ben ailemden uzaktayım diye ilk iki gün hüngür hüngür ağladım. Sonra interneti verdiler elime sustum. Ben ailemi özlüyorum diye ağlamadım hiç. Küçüklüğümde hep köye babanemin yanına kalmaya giderdim. Biraz daha büyüdüm evlenen kuzenlerime gitmeye başladım. Ben evden uzakta kalabiliyorum sadece yemek olayım sıkıntı gerisi kolay yani. Finallerde halamda kalacağım mesela. Gül gel bize gene diyor da Ekosüperpeçete yok yea diyor olmaz öyle her zaman her zaman.  Halamın başına biraz musallat olayım. Kuzenim beni dövüp durur orada. Halamın evinde internet yok kaçak hat çekiyoruz. Aslında kaçakta değil arayıp konuştuk şifre istedik onlarda verdi şey etmediler. Tam kaçak değil yani memur bey.
 Bugün ana dersten hoca quiz yaptı ve cevaplar tahtada yazıyordu. Bu kağıdıma da 100 vermezse Bu da mı gol değil ulan! Diye kendimi çatıdan atacağım. Adam not vermiyor yahu deli ediyor bizi. Hatta bugün ortalaması 3ün üstünde olan var mı deyince kimse el kaldırmadı yuh o kadar mı eziyoruz sizi dedi. Kendi bile farkında değil. Şimdilik okulla ilgili kararım üniversitede kalmaya çalışacağım öğretim görevlisi olmak istiyorum da bakalım olacak mı? Umarım kendi okulumda öyle hak kazanırım. Ah ah en kazıkçı hocalardan çok rahat geçiyorum, orta halli çok kasmayan hocalardan kalıyorum ne kadar saçma bir insanım anlayın. Bayağı saçmaladığıma göre gönül rahatlığıyla gidip uyuyabilirim. İyi geceler

                                                                                 Sakar Myna

26 Nisan 2014 Cumartesi

Vize Vize Geliyor Tiplere Bak Sen!?

Gene geldim. Hem de şuan deli gibi ders çalışmam gerekirken. Evet çalışmıyorum. (Yalan atıyorum anne it gibi ders çalışıyorum inan bana) Bir haftadır Gül’ün evinde kalıyoruz. Gömlekle bu arada bayağı vakit geçiriyoruz. Gömlek bayağı değişik bir tip.Çocukluğunu anlatıyor gülmekten karnım ağrıyor. Cidden çocukluğunu yazsa acayip satar yani. Bir kere çok haylazmış ve habire yaptıkları yüzünden dayak yermiş. Bizim kız da uslu durmamış ki hiç dayağı hak ettiği durumlar var yani. İki erkek kardeşi bunu dışlıyor diye gitmiş çocukları taşlarken küçük kardeşinin kafasını patlatmış.
 Birde okulda 3-5 saatle bir insanı gerçekten tanımış olmuyorsun. Aynı evde yaşaman gerekiyor. Ben bir hafta kaldım diye insanlığın şifresini çözdüğümü tabi ki iddia etmiyorum (yoksa ediyor muyum? Bilemedim şimdi) Ama aynı evde vakit geçirdikçe daha iyi tanıyorsun. İnsanlar hakkında vermiş olduğun hükümlerin ne kadar yanlış ya da ne kadar doğru olduğu anlıyorsun. Neyse yarın son sınav sonra ver elini İzmit. Valla ben evden uzak durabiliyorum o konuda sıkıntım yok. Sıkıntım durduğum yerdeki insanlar. Onlar ne kadar iyi ve ya katlanılabilirse ben o kadar rahatım. Benim huzurumu kaçıran insanlar varsa benim tahammül sınırımı zorladıklarında dayanamıyorum. Kaçıp gidesim geliyor. Zaten Afyon’u da o nedenle bıraktım ama ben asla ben tamamen suçsuzum demedim hatam vardır elbet ama tek hatalı olan kişi olmadığımı da biliyorum derdim. Ama derler ya yavuz hırsız ev sahibini bastırır diye. Heh işte aynen o oldu bana. Neyse ya ben niye Afyondan bahsediyorum ki.



Vizeler tam hızda devam ediyor ve bizde aşırı veri yüklemesinden kafalarımız ağırlaştı. Gömlek boynum ağrıyor diyor. Bende inatla bu tezimi savunuyorum bana ne diyor bu salak bakışları atıyor o ayrı. Arada ‘’çok mutsuzum!’’ diyorum. Kızlar başta beni ciddiye ldı ne oldu diye sordular ve baktılar ki SAÇMALIYORUM artık kaale almıyorlar beni. Bazen düşünüyorum da galiba ben hobi olarak saçmalıyorum. Yoksa bu kadar saçma olmanın başka açıklaması olamaz galiba. Bazen çok boş bir insan sanıyorum kendimi ama bugün Gömlek bana ‘’ben seni tanımadan önce zengin sanıyordum(sanıyordum diyo fakirsin la ezik seni mesajını buradan çıkarıyoruz) ne bilim cool takılıyordun filan’’ anam ben kendimi görsem kezban derim diye düşünürken bana da cool diyorlarmış nasıl şımardım sormayın. Ben kendimi çok küçümserim öyle böyle değil. O yüzden biri benle ilgili iyi bir şey dediğinde çok seviniyorum. Siyahlara gittiğimde de ev arkadaşları benim için ‘’Myna çok efendi çok ağır başlı, nerde ne konuşacağını biliyor çok olgun…’’ anam beni tutmayın havalandım uçuyorum. Herkes bana olgunsun diyor (acaba için geçmiş kızım senin için geçmiş senden cacık bile olmaz kız kurusu oldun dediklerini düşünüyorum acaba hata mı?)   neyse gene bir dolu zırvaladım. Ben yatıyorum yarın ‘’SON’’ vizemi olucam umarım iyi geçer. Çalışmama bakılırsa avucumu yalayacağım ya neyse iyi geceler

                                                                                                    Sakar Myna

23 Nisan 2014 Çarşamba

Öpe Öpe Döveceğim Seni.!

Myna gene saçmalamak için geldi. Bilenler bilir vize haftasındayım L Hatta Gül’e taşındım bir haftalığına ve birde Gömlekte geldi. Üçümüz evde at koşturuyoruz. Ders çalışmaya niyetle oturup beş dakika içinde farklı işlerin başında buluyoruz kendimizi. Tabi tipik öğrenci gibi dersten kaçıyoruz. Pazartesi günkü sınava bayağı çalıştık, sınavdan sonra eve geldik öbür sınava çalışmak için halimiz mecalimiz kalmadı. ayy keşke biraz daha çalışsaydık.. gibi cümleler kurduk.

Birde sınavın test olacağını duyduk ya amanın tutmayın bizi. Bir yaydık ki sormayın. Sınavdan sonra da
Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan. Keşke tatil olmasaydı da sınavlarımız Cuma günü bitseydi diye sitem etmedik değil doğrusu. Haksız mıyız acaba? Ben dün sınavdan sonra halama gittim bir geceliğine kuzenciğimle kudurduk. Amcam ‘’oku gızım, okumayana ekmek yok, kocanın eline bakma, kendi paran gibisi yok……..’’ saydırdı. Sonra bugün Güllere geri geleceğim diye halam mamalar verdi sevaptır kııız hem öğrenci evi falan diyerek. Ama sizin saftirik Mynanız o mamaların olduğu poşeti unuttu da geldi. Aklım kaç karış hava da bir bilsem? Tüm suç vizelerde hakikaten.Bugün de Gül bize öğretmenlik yapıyor. Sorduğu soruyu bilemezsek oklavayla kovalayacakmış gibiydi. Siyah’a sesli mesaj attık tabi ki Gül öğretmenin gözetiminde. Onu da ayarttık sanırım o da gelecek buraya. (Kaynatıyoruz falan ama çalışıyoruz gerçekten, anne eğer okuyorsan öyle böyle değil acayip ötesi çalışıyoruz, hatta öyle çalışıyoruz ki yemek yemeğe kalkıyoruz bir tek. Ben bunu da 10 dakikalık arada yazıyorum bak cidden) Kendimi sağlama aldığıma inandığıma göre devam edebilirim. Ben burada kalıyor olsam varya bana müthiş malzeme çıkar. O kadar cins insanlar var ki anlat anlat bitmez he. Vize haftasında anıra anıra ‘’öp öp öppppppp doooo- yaaaaaa-maaaaa-dıııııımmmmmmm!!’’ şeklinde şarkı katli olur mu hiç?
Dördüncü Tekil Şahıs beni mimlemiş. Ona çok teşekkür ederim ve gene çevrem çok çok az olduğu için bu mimi de yapamayacağım. Teşekkürler saygılar efenim..

                                                                                                   Sakar Myna

22 Mart 2014 Cumartesi

Gelmesen de olurdu YGS

      Geldi yine tipine mıçtığım sınav. Allah’tan bu sene ben giremiyorum, daha doğrusu giremiyorum. Artık beni kabul etmeyeceklerinden de hafiften tırsmaya başladım. Bu sene giremiyorum çünkü sistem öyle uyanık ki. Ama bu tuzağa düşmemek gibi bir lüksünüz yok. Ya her şeyi riske atacaksın ya da unutacaksın. Nasıl mı? Anlatayım şöyle ki : üniversiteye girdiğin yıl sınava giremezsin! Girersen zaten azıcık olan okul puanını kırpıp hiç edecekler çünkü. İlk yıl okula geldin ne oluyor burada hacııı? Diye sudan çıkmış balık gibi oluyorsun. Arkadaş edinme çabalarındasın, hocaların soru tarzlarını anlayıp ona göre çalışmaya uğraşırsın, ders kitabındakini harfi harfine yazarsın ama aldığın not sana bir şey bilmiyorsun ha ha ha gerizekalı! diye bas bas bağırır. Aynı zamanda yeni insanlara ne kadar güvenebilrsin ki? Herkes ayrı telden çalar. Senin kafa dengin birini arar durursun. İlla arkadaş şart mı tek başına da olabilirsin deseniz de kazın ayağı pek öyle değil. Ben çıkar ilişkisine karşıyım!! Arkadaşlığa gerçekten değer veriyorum ve verdiğim değerin biraz da olsa bana yansımasını istiyorum. Çok mu?
   İlk başta bulduğun insanların senin için doğru arkadaş olma ihtimalinin yüzdesi kaçtır? Gerçekten merak ediyorum. O ihtimalin %-10000 olarak bende geri tepmesinin bilimsel bir açıklaması var mı acaba? Neyse konuyu dağıttım.
    Sistem sana ilk yıl girme diye caydırıcı teklif yapıyor. Bir sonra ki sene de bütün bilgilerin uçup gitmiş olduğu için gel gel gir sınava hiç bir şey yapama otur aşağıya diyor. Bu sene giremesem de girecek olan arkadaşlarıma bol bol başarılar diliyorum. Allah gönüllerine göre versin, istedikleri yerleri kazanırlar, emeklerinin karşılığını alırlar umarım.

   BAŞARILARRRRR!!!! =)                                                                                         Sakar Myna