Okul yolcusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Okul yolcusu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2015 Çarşamba

Yokluğumda Olanları Kısaca Çorba Yaptım Size. .

Döndüüüm..diye höykürmeyi çok isterdim. Bizim sitenin iktidar savaşları son sürat devam ediyor. Oyum internet vaat edenindir!
Geçen bir buçuk hafta Sakarya’daydım. Bir amcamda bir kuzenimde kaldım. Elim sıcak sudan soğuk suya değmedi. Yengem sağ olsun hiç iş yaptırmadı. Ufak tefek işlere yeltendiğimde beni bir kovuşu vardı ki sormayın. İş yapmaya yeltenmeye dahi korktum. Kuzenimin kızı 1.sınıfa başladı ve ödev savaşları o evde de başlamış oldu.
Benim ödev zamanlarım aklıma geldi. Sokağa fırlatılan çanta.. Sobaya tepiştirilen defter kitaplar.. evin bahçesinden toplanan defter ve kalemler.. Tabi ki ben atmıyordum onları. Annemi artık nasıl delirtiyorsam o fırlatıp atardı. Akşam babam işten gelinceye kadar da gidip alamazdım. Anne korkusuna..
Kuzenimin kızı Sarı Boncuk bu durumlara kıyasla mükemmel. Onun problemi derse oturana kadar yokuşa sürmek. Oturduğunda gayet güzel okuyor ve yazıyor. Maşallahı var (41 kere). Birde çocuk daha şimdiden hedef odaklı. Gerçekten okumayı istiyor ve bunun için gayret etmesi gerektiği söylenince oturup uğraşıyor. (çocuğu şöyle bir maşallah diyip okuyup üfleyelim)
Bizim Kılçık hoca vardı ya. Bahsettim mi bilmiyorum. Hani dersinden geçenlerin sayısı kalanların %10u gibi bir şey olan, sınavlarda okkalı soru sormayı seven ve hatta kolay sorup kesin altında bir şey vardır diye gene yapamadığımız hocamız. Adamdan deli gibi korktuğumuz halde nasıl bu kadar çok seviyoruz anlamıyorum. Acaba bu da katiline âşık olma şeysi gibi bir şey mi?
Şimdi sınav haftasında kuzenimin kocası beni her gördüğünde sınavlar nasıl diye soruyordu. Bende hep bu Kılçık hocanın sınavından korkuyorum enişte diyordum. Hatta bu sınavın arifesinde kuzenimde kaldım, oradan gittim sınava. Sınavda aklıma ne geliyorsa mantığıma ne yatıyorsa yazdım. Sınavdan sonra benim bir üst sınıfımda olan lise arkadaşım Kıvırcıkla konuştum ne yaptın ettin diye. Yazdım ama gene puan vermeyecek dedi. İkinciye dersi alıp üstüne kalmak gerçekten kötü insan üzülüyor.

Birde üstüne o arife gecesi kar yağmaya başladı nasıl mutlu oldum anlatamam. Sabahlara kadar internette okul tatil oldu mu diye araştırıp durdum. Sonuç negatif. İlk ve orta öğretimlere tatil ama dağ başındaki okulun öğrencilerine tatil yok. Adaletin bu mu evren? Ama okulda kar gördükçe sevindim durdum. Şu su kıtlığından ötürü yağış oldukça mutlu oluyorum. Ama bu kar sevinci bir başkaydı. Lanet olsun eldivenimi atkımı ve beremi evde unutmuştum. Bu yüzden bir yerlere gitmeyi çok sevmiyorum illa ki bir şeyimi unutuyorum. Karda valizin çekçeği de işe yaramıyor haberiniz olsun. Karda kayıp düşmeden yürümek ve aynı zamanda valizi çekelemek oldukça zor oluyormuş. Hele birde eşek ölüsü ağırlığında valizle dolmuşa binmeye çalışmak ve kimselerinde yardım etmemesi dramı iki katı ağırlaştırıyor. Mesela bu yıl tragedya dersi aldım ve eski yunan tragedyalarından bir iki tane okudum. Tavsiye ederim, şimdi birde komedya alıp okuyacağım. Mitoloji dersi aldım ve müthiş şeyler öğrendim. Mitolojiden sonra Kılçık hocanın dersinde nasıl ateist olunacağını öğrendim. Çünkü adam net bir şekilde inanmıyor ve bazen öyle laflar ediyor ki ulan yoksa? Demeden edemiyor insan. Hatta bir ara kızlara bana şunu açıklayın yoksa ateist olacağım diye beyinlerini yediğim dönemim oldu. Kılçık hocanın dersinde giriş çıkış serbestti ama bir gün abarttılar sanırım. Adam çıldırdı ve ben aha şimdi sıra dayağına çekecek bizi diye tırstım. Oysa tasını tarağını toplayarak sınıfı terk etti. Adamdan o kadar çok korkmaya başladık ki vizede yapamadığımız soruyu quizde tekrar sordu ve biz gene yapamadık. Hatta o quizde bayılacak gibi oldum.

Bir ara Nefret hanım Siyah’ı bensiz yakalayıp ‘’seni hiç yalnız göremiyorum, selam vermiyorsun hiç canım bla bla bla..’’ demiş. Bizim kız da yapıştırmış ‘’sende hiç selam vermiyorsun..’’
Yalnız diyor ki Myna hep yanında. Azıcık salla onu gel yamacıma. O tek kalsın..
Bence böyle düşünüyor. Bende bu kadar komplike biriyim işte. Neyse bu dönem doğru dürüst görmedim onları bu yüzden mutluyum. Bizim bölümün topluluğuna katıldık bir film izledik daha da gidemedik etkinliklere. Orada bir reis kız var beni ortamda bozup duruyordu. Bir şey soruyorum laf koyarak cevap veriyor. Şeytan diyor saçını başını yol yüzü gözü tırnak izi içinde kalsın.


Yılbaşından sonra babam start verdi araba için ama benim tüm umutlarım söndü. Abiyi aradı konuştu. Abi ben zaten kolluyordum bir şey çıksa illa ki arayacaktım seni demiş. Yani bu iş yaş, en azından ben öyle hissediyorum. Hadi İnşallah filmine gittik Siyahla, pizza yedik sonra ben okula çıkıp oradan eve geçtim. Kaderim değişmiyor zalimsin evren! 

14 Eylül 2014 Pazar

Fragman Şe Ettim Size

Anlatacak çok şey birikti. Hiç bu kadar sessiz kalmamıştım. Sınav dönemlerimde dahi hep buralarda olmuştum. Ne değişti? Sanırım sadece yaz bunalımı, tatilsizlik başıma vurdu beklide.. Aslında bu konuda mastır yapmış insanım ben, hayatım boyunca sadece bir kerecik tatile gitmiş insanım. Tabi bunda tatil kasabası gibi bir şeyde yaşamış olmanın etkisi de vardır eminim. Ev yüksek gerilim hattı gibi. Herkes ufacık bir şey olsa da bağırıp carlayıp hınç alsamın peşindeyiz. Hepimiz birbirimize o kadar çok bağırıyoruz ki bunu anlatmak mümkün değil. En son babama telefon al diye höykürdükten sonra kayışlar koptu. Evin para yönetimini anneme bıraktı aslında bizim evin deyişiyle direksiyonu anama verdi. Bize de bundan sonra benle gerekmedikçe konuşmayın resmi olacağız falan dedi. O geldi mi odamıza kapanıyoruz, gerekmedikçe ayakaltında dolanmamaya çalışıyoruz. Bu durumun geçici olduğuna adım gibi eminim. Zaten bizim ki de tekrar eskiye dönmenin yolunu yapmanın peşinde.

Okul açılıyor! Yuppi demeli miyim? Okula ulaşma çabalarım başlayacak. Otobüs beni almadı krizlerim hayatımın olmazsa olmazı olacak sanırım. Şuan için acayip coştum eve çıkma konusunda ancak bizim zaten orada dairemiz olmasına rağmen ben bu sıkıntıları yaşıyorum. Neden? Kiracılar babamın öz evladı bense üvey evladım o yüzden. Onların okulu bu yıl son, nisan mayıs civarı araba almamış olursa kiracılar çıktığı gibi eve yerleşme planım var. Ev arkadaşımı da şe ettim. Sanırım birini daha bulmamız gerekebilir. O eve çıkarsam ilk işim kedi almak olacak. Babam bu eve hayvan sokarsan parkta yatarsın demişti, o evden bahsetmedi ki. Kendi evine istersen kaplan al falan da dediği olmuştu. Yani anlayacağın kedi damarım tuttu. Gönül isterdi müstakil bahçeli bir evin olsun bahçesinde köpek bakasın ama o model evimiz taze bitti.

Bu sene ders programım ayrı gerizekalı, ikişer saat arayla ders var. Ulan o iki saat ben ne yapacağım. Araba alsak o ders arasında eve git gel yapsam (ki o araba su yakıyor olsa dayanmaz) idamımı hazırlarım. Bu yüzden içimdeki çocuk çareeeeeesssiiiiizzzzzzzz… Yani yarından itibaren benim çilem sizinse güldürüklü yazılarınız gelmeye başlayacak. Bu yazıyı fragman olarak algılayabilirsiniz. Komik! Felsefede de fragman var ama herifin söylediklerinden oluşan şeyler birde bildiri var. Şuan unuttum ama bunlardan biri garanti onun sözü diğeri ise kulaktan kulağa gelmiş ona ait olduğu çok net olmayan cümlecikler falan. Size felsefi bilgi kırıntıcığı da bıraktığıma göre huzur içinde gidebilirim. Sezon başlıyor lütfen herkesler bilgisayar başına geçsin ve yazmaya başlasın, yazın uyuşukluğundan kurtulalım =)

Myna