quiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
quiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Bol saçmalık dolu bir yazı

Bugün Nankör’e şoföre hatırlat beni demiştim. Gerçi iki haftadır işimi öyle götürüyorum yeni adamı aramak gelmiyor içimden. Yeni bir ilişkiye hazır değilim şoför yolcu ilişkisine giremem. Neyse ben durakta sap sap beklerken yeni adam geldi aldı beni. Tam bindim ‘’Unuttular mı seni ehe ?’’ her şeyden habersiz Myna ‘’ Bilmem unuttular mı?’’ o kadar habersizim ki durumdan. Adam benim tepkime daha çok güldü tabi. Sonra arabada benimle beraber üç kız vardı. O ikisi de hem adaş hemde kankiydi. Kanki deyince bugün hoca derste aşırılığı anlatıyor aşırı cesura atik, aşırı yakın arkadaşa ne denir deyince kızın teki bağırdı Kankiii!. Sonra derste de çok saçma şeyler oluyor. Sanırım doğru yerdeyim.
Neyse servisteki bu adaşlar gerzek muhabbet yapıyorlar adamı da katıyorlar. Tamam yaşı genç ama adıyla hitap edecek kadar değil bence. Kız ismiyle hitap edip durdu gerzek bir doğum günü sürprizinden bahsetti. Bir kere de benim doğum günüm adam akıllı kutlansa ya, harbi gözüm açık gideceğim he. Arkadaşına feci harika sürpriz yapacakmış nasıl ballandırıyor. Sonra selfie yapıyorlar. İki koltuğun arasından gerizekalı gibi çıkmayayım diye kıvrandım. Bu defa derste Gömlek çekiştirip durdu gel çekilelim diye. Bir iki çekildim sonra kendini çekmeye başladı. Arada atladım resme dahil oldum. Başka servisten kızlarla konuştum memnun musunuz diye. Bir dokun bin ah işit oldu. Onlarda servisten bir dertlilermiş ki sorma. Yeminle şükrettim halime o derece.


Son günlerde Kocaman’ı görmüyorum okulu bıraktıysa kıymık kadar sebep olmuşumdur diye dert ederim. Saçma şeylere vicdan yapıyorum. Bu arada Gömlekte yurdunda sorun yaşıyor ve bana ‘’Sen Afyonda olanları anlatırken aman Myna da ne nazlıymış, ana kuzusuymuş diyordum. Şimdi seni anlıyorum  bende bırakacağım nerdeyse de annemler izin vermiyor.’’ Ben kime konuşuyorum yani. İnsanlar beni takmıyor, ben ailemden uzaktayım diye ilk iki gün hüngür hüngür ağladım. Sonra interneti verdiler elime sustum. Ben ailemi özlüyorum diye ağlamadım hiç. Küçüklüğümde hep köye babanemin yanına kalmaya giderdim. Biraz daha büyüdüm evlenen kuzenlerime gitmeye başladım. Ben evden uzakta kalabiliyorum sadece yemek olayım sıkıntı gerisi kolay yani. Finallerde halamda kalacağım mesela. Gül gel bize gene diyor da Ekosüperpeçete yok yea diyor olmaz öyle her zaman her zaman.  Halamın başına biraz musallat olayım. Kuzenim beni dövüp durur orada. Halamın evinde internet yok kaçak hat çekiyoruz. Aslında kaçakta değil arayıp konuştuk şifre istedik onlarda verdi şey etmediler. Tam kaçak değil yani memur bey.
 Bugün ana dersten hoca quiz yaptı ve cevaplar tahtada yazıyordu. Bu kağıdıma da 100 vermezse Bu da mı gol değil ulan! Diye kendimi çatıdan atacağım. Adam not vermiyor yahu deli ediyor bizi. Hatta bugün ortalaması 3ün üstünde olan var mı deyince kimse el kaldırmadı yuh o kadar mı eziyoruz sizi dedi. Kendi bile farkında değil. Şimdilik okulla ilgili kararım üniversitede kalmaya çalışacağım öğretim görevlisi olmak istiyorum da bakalım olacak mı? Umarım kendi okulumda öyle hak kazanırım. Ah ah en kazıkçı hocalardan çok rahat geçiyorum, orta halli çok kasmayan hocalardan kalıyorum ne kadar saçma bir insanım anlayın. Bayağı saçmaladığıma göre gönül rahatlığıyla gidip uyuyabilirim. İyi geceler

                                                                                 Sakar Myna

14 Nisan 2014 Pazartesi

Koltuğa tünemek..

Yazmadan duramadım gene geldim. Bu hafta Kocaeli ve Sakarya üniversitesinin büyük çoğunluğunun sınav haftası olduğu için servis bir saat erken geliyor. Sadece ikinci öğretim için bu böyle. Ama benim sınavlarım haftaya olduğu için boşu boşuna erken gidip duruyorum okula, sonra sap gibi ders saatini bekliyorum. Neyse gene sinirlendim bak! Bugün evden 3te çıkmam gerekiyordu. Kalktım, yemeğimi yedim, duşumu aldım derken saat 1 olmuş. Çok değil bak azıcık saçımla başımla oynadım saate bir baktım aman Allah’ım! 13,50 olmuş. ‘’Oha lan bu neeeee yaa ben o kadar oyalanmadım ki. Anneee saat mi bozuldu saat kaç şuan. Ya saçmalama o kadar olmuş olamaz yuh ya!!!’’ dedim durdum. Saatle kavga ettim bildiğin ve inatla inanmıyorum o kadar oyalanamadım diye inat ettim. Kalktım hemen hazırlandım ama lanet saçlarım çepil çepil duruyordu. Maşa yapmaya da üşendim doğrusu. Aslında benim saçlarım varyaaaa kendiliğinden kıvırcık oluyordu da çok uzayınca ağırlaştılar popolarını kaldırıp kıvırcık olmuyorlar. Servise bindiğimde Adanalı ‘’Eşme vaar mıııağğ?’’ diye sordu. Muavinde oldum serviste bu aralar. ‘’Kaptan yolcular tamam, ücretini vermeyen? Para üstü almayaağğn?’’ konumuna gelmeme çok az kaldı hissediyorum. Okula erken gitmem bir nebze iyi oldu çünkü quiz vardı bugün. Notlara şöyle üstün körü baktım derken zaman geçti sınav başladı. Hoca tek sorusorunca bön bön baktım başka soru yok mu bu kadar mı diye afalladım. Ama kolay sordu Allahtan J sınavdan sonra derse girmedim, kütüphaneye gidip yarın ki quize çalıştım. Bir ara ödev için kitap baktım bilgisayardan arattım koduna baktım döndüm kitabı aramaya gittim. Bakıyorum ama yok kitap Allah Allah? Ben mi çok salağımda bulamıyorum derken gidip gene baktım bilgisayara. Meğersem biri almış kitabı teslim tarihi falan yazıyormuş. Hakikaten salakmışım. Neyse servis saati geldi indim servise hemen. Bizim Kart Dalkılıç hemen arkasında oturan kızlarla muhabbet ediyorken bir çocuk bindi. Serviste bayağı dolmuştu yanıma koydu çantasını gitti. Baya kişi geldi liste okundu baktım Dalkılıç bastı gaza gidiyor. ‘’Adanalı abiiiiğğ! (kart olduğu için abi diyorum başta yaşını bilsem napıyon kerata derdim de şimdi ağız alışkanlığı işte) bir çocuk çantasını bıraltı daha gelmedi.’’ ‘’Kim o adını biliyor musun?’’  ‘’Hee biliyorum tc numarasınıda söyleyeyim mi? Bilsem bir çocuk mu derim Allahsen?’’ bu tamamen iç sesimdi kabul. Bizimki fırsat bu fırsat diye atladı arabadan bir sigara daha yaktı sanırım görüş açımdan çıkmıştı. Neyse sonra çocuk geldi. Bir kız daha geldi ama ayakta kaldı tabi.
 Yola çıktık kızcağız neredeyse koltuğa tüneyecek sandım. Halini anlıyorum bizim kart o bayırda gaza bastıkça basıyor. Bende nereye tutunacağımı şaşırdım kız koltuğa öyle bir tutunmuş ki. Hepsi benim! Diyor sanki, birde çantası da tutacak yerinin orda duruyor. Bir fren yapsa çantayla benim koltuk arasında kafam sekecek kesin yani. Yanımdaki çocukta yayıldıkça yayıldı. ‘’Koç bubanın servisi mi lan bu g*tünün üstüne otur belinin deeeel olum, o telefonun ışığı gözümü alıyor kapat olum kapat, lan beş Dakka sonra incem dur lan azcık!!’’ içimden saydım durdum. Onun poposunda olmadı ya neyse artık. Özdilek’e yaklaştıkça ayaklandım ama Adanalı telefonla konuşuyor araya girsem mi? Kendi mi hatırlatsam mı? Biliyordur yahu? Ooff kapatsa artık şu telefonu ya. Neyse geçerse birden bağırır Abi ne yaptın derim. Adamda panik yapıp kaza yapar hepimizi bok yoluna götürürüm artık. Ama şuç bende değil o telefonu kapatmayanlarda ben ne yapayım derken bizimki unutmadı beni durdu. Ve bende böylede katil olmadan gecemi tamamlamış olmanın rahatlığıyla evime geldim. Bugün pek bir şey olmadı kendi içimde geçenler haricinde ot gibiymişim yazınca fark ettim O.o

                                                                                           Sakar Myna

11 Nisan 2014 Cuma

Yemek boğazında kalmasın emi!

Bizim okuldaki hocalar ya çok salak ya da çok benciller tam bilemiyorum. Dün gittik okula bu hoca 5te başlayan dersi 5buçuğa çekmişti zaten. Servis nedeniyle biraz geç gelme lüksüm yok. Neyse sınıfta erken gelenlerle lak lak yapıyoruz. Biz kapı tarafındaki sırada oturuyoruz hep. Herkes için bunu iddia edemem ama ben hep o taraftaki sıraların ikinci sırasında oturuyorum daima. Bizim sıradan cam kenarı sıralarına göç etmiş bir arkadaşla konuştuk. ‘’yavrum bizim sıranın kızıydın  sen ayıp ettin ama… hem orada camdan bakmaktan ders dinleyemezsin buralara geri dön kuzum.’’ İçeriğinde mesajlar yolladım kıza. Pek etkili olmadı gibi. Neyse sonra bizim pek muhterem hocamız geldi ve ‘’ben yemeğe gidicem ne kadar sürer bilmiyorum sizi de bekletmek istemiyorum. Siz gidin haftaya dolu dolu ders işleriz. Haydi eyvallah..’’ döndü poposunu gitti. Hepimizin ağzı beş karış açık adama bakakaldık. Bazı açık gözler çantasını kaptığı gibi hemen evine yurduna koştu. Ben ne yapsam derken Gül çağırdı Gömlekle oraya gittik. Zengin kapıyı açtığında ‘’bugün size Matrix 2’yi çekmeyi düşünüyorum!’’ dediğinde bastık kahkahayı. Hemen çay çorba hazırladılar yerken gene Zengin’in hallerine gülerken kahveyi üstüme dökeceğim diye ödüm koptu. Zaten sakarım o da işimi zorlaştırıyor. Hafta sonu Gömlek’in manitası gelecek diye ona kıyafet uydurmaya çalıştılar. Gömlekte dünden razı mankenlik yapmaya derken benim vaktim geldi. Kalktım durağa yol almaya başladım. Evet tabi ki o bayırı çıkarken neremden nefes alacağımı gene şaşırdım. Yaldır yaldır gittim durağa, serviste yer kalmıyor. Diyceksiniz yirmi dakikalık yolu ayakta gitsen nolur neyin kafası bu? Haklısınız ama bende haklıyım çünkü bizim kart Dalkılıç yani Adanalı öyle bir gaza basıyor ki sormayın. Çok savruluyorum. Koltuğa öyle bir yapışıyorum ki kopacak diye korkuyorum. Koltuğun bi yerini kırsam koparsam adam bana kızar ‘’ ufak tefeksin ama senin içinde gizli bir ayı varmış nasıl becerdin lan bunu kız halinleee!!!’’ dese naparım. Pişkin biri değilim ki ‘’sende camış gibi sürüyon lan dingil’’ diyebileyim? Eziğim lan ben galiba. Bugün ödev yapmam gerekiyor haftaya quizler var ve ben buraya yazıyorum. Çok zekiyim dimi? Aa unutmadan bir hafta sonra gidip Gülle beraber kalacağım. Zengin’in sınavları bizden önce bitiyor evine gidecek ve Gül yalnız korkuyor. Benimde servis sorunum olduğuna göre bir haftalığına ev arkadaşı olacağız J Sınavlar çok yakındaaaa eyvah eyvah
                                                                                                Sakar Myna