araba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
araba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ekim 2016 Cumartesi

Ölene Kadar Ölümsüzmüşüz Diyolla?

Hayat zor..kuşlar bile ölümlüyken pozitif olmak zor geliyor. Neden mi bu kadar karamsarım? Hemen anlatayım. Sanırım arabam var diye küçük minnak bir hava atmış olabilirim. Ardından çok değil 15 dakika içinde arabama çarpmış olabilirler. Suç bende değil o konuda netim. Ama çok tırstım öyle böyle değil. Yanımda arkadaşlarım olmasa salya sümük ağlardım. Neyse ki geçti gitti. Hasar küçük falan filan derken halledildi. Ama bana büyük bir tırsma gelmedi değil.
Yarın formasyon zımbırtısına oralara gitmem gerekiyor. Kaderime ağlayarak giderim büyük olasılıkla. Hocamız şu çok satan sapiens kitabını ders kitabı yaptı. Okuma hevesim zorunlulukla söndü. Geçen hafta sınavım vardı. Sınav sabahı canım çalışmak istemediği için evi temizlemeye girişecektim neredeyse. ders için okumam gereken kitaplar birikti.


Tez için hocayla gidip görüştüm. Şu kitabı okumaya başla dedi. He yav he dedim hala kitaba el sürmedim. Ay çok tembel bir öğrenci oldum ben galiba. Birde akademisyenlik işi baya uzakta artık. Önümdeki rakiplerden bana sıra gelmeyecek muhtemelen. Ortalamaları fiuv almış başını gidiyor. Bilmiş bilmiş konuşup araya iki terim de sıkıştırıp zeki gözükmeyi de beceriyorlar. Bense adeta moron ifadeyle onlara bakıyorum. Sizce hangimizi işe alırlar? Tabiki de onları. Farkındayım. Gerçeklerle yüzleştim kaderime sövüyorum. Dünya bu kadar saçmalıkla doluyken bizden mantıklı olmamız nasıl bekleniyor anlamıyorum doğrusu. Gün geçmiyor ki Türkiye bir rezilliğe daha imza atıyor. Dünya korkunç bir yer halini aldıkça sığamaz oldum. Ne dünyaya ne de kendi kabıma. Bazen sadece bağırmak istiyorum. “Yetişin komşular adam öldürüyorlar!”

28 Şubat 2016 Pazar

Gitmek ya da Sadece Uyumak?

Okulda bu yıl sürekli erasmus yapın baskısı görüyoruz. Bütün hocalarımız yurt dışına çıkın diye beynimizi yiyorlar adeta.
Birde yalaka tayfa var. Ayyy bir tane çocuk var sınıfta eli yüzü düzgün bir o var ama o da gitti muşmula gibi bir kızla sevgili oldu. Üç beş haftaya ayrılırlar dedim ama neredeyse 2,5 yıl oldu. Ay birde bir inekliyorlar anlatamam. Bizlere göz açtırmıyor namussuzlar. Şimdi bizde kazıkçı hoca bol ortalamalar yerlerde ama bu akıllılar başka üniversitede yaz okulunda dersleri AA verip ortalamanın kıçını tavana vurduruyorlar. Birde hocalarla araları çok iyi ayyy bakıp bakıp nefret ediyorum. Uzaktan nefret bakışlarımla boğmaya çalışıyorum.

Ben dersleri hakkıyla geçsem de ortayla geçtiğim için ortalama yerlerde, e baba yaz okulu desem bana masraf çıkarma diyor. Adam da haklı ki ben başka şehirde yapabileceğime inanmıyorum Afyondan sonra. Yurtdışı diye beynimi yedikçe bir tırsıyorum. Geziyle bir haftalığına filan gitsem güzel olur da 3-5ay kalamam.
Ben zaten yemek konusunda aşırı problemli biriyim oralarda açlıktan ölür giderim hafazanallah. Hayallerime el sallıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Bu nemrutlar benim yerime araştırma görevlisi olur bende ortada bön bön baka kalırım. Yalakalık olayı bana ters hiç yapamam. Ben pazarlık bile yapamıyorum bırak yalakalık yapacağım..düşündükçe fenalıklar geliyor.
Yaklaşık üç haftadır kuzenimin evi okul ve kendi evim arasında mekik dokuyorum. Kaynanası hastanede yatıyor ve kızına bakmak için beni çağırıyor. Artık evdekilere kızıyorum kendinize dikkat edin hasta istemiyorum diye. Çok az kaldı aklımı oynatmama.
Unutmadan geçen Salı günü jandarmalar durdurdu yolda beni. Ayyy Allah’ım hapislerde çürüyeceğim diye içime ağlarken ehliyet ruhsat dedi. Yarım saat cüzdan da ehliyetimi aradım. Bulup verdim sonra baktı elindeki şeyin tuşlarına bastı bekledi, bekledi, bekledi.. Ecel terleri döktüm. Yanıma gelip gidebilirsiniz dedi. Benim bir gidişim var ki sorma uçtum adeta.

Okulda şöyle mi uyusam yoksa bu tarafa doğru mu yatsam ikileminde kaldım. Evet ders bayağı tek düze olunca uyumak çok güzel geldi. Büyük ve zorlu rakiplerim var ne yapsam okulu bırakıp örgü mü yapsam? Hiçte el becerim yok lanet. Ben en iyisi kuaför olayım evet felsefeci olup ne yapacağım? Zaten bir hocamız sürekli deli misiniz ne yapacaksınız yol yakınken kaçın kurtarın kendinizi diyor. Bize potansiyel 12 kedisiyle yaşlanacak bekarlar gözüyle bakıyor. Sanırım haklı olabilir..

Serzenişlerim bitmek bilmez. Bu sadece ölmedim yazısıydı. Daha güldürüklü dönmek ümidiyle hoşçakalınız..

24 Kasım 2015 Salı

Direk Öldürdü Vizeler

Dünyanın en korkunç vize haftasını geride bıraktım şükür. Pazartesi sabahı çok erken öyle böyle değil aşırı erken kalkıp KOÜ’ye babamı götürdüm. Hastaneye tekrar yatırdık. Doktorlarla ameliyat hakkında konuştuk. Salı günü ameliyat!
Salı sabahı gene çok çok erken bir saatte annemle gittik. Ameliyathaneye indirilen babamla aynı asansörde olan annem ve onun mimikleri. Hepten ağlama isteği uyandırdı bende. Gittim arabaya oturdum ama gidemedim. Annemi aradım halanlar amcanlar geliyor dedi gel bir kahvaltı edelim dedi.
Geri hastaneye döndüm. Yedik bir şeyler. Sonra ameliyathanelerin ekranları var giren çıkan hastanın isimleri ekranda dönüyor. Telaşlı bekleyiş beş buçuk saat sürdü. Her şey yolunda gitti. Amcamları halamları geri Sakarya’ya götürdüm. Oradan gerisin geri eve döndüm. Beni bekleyen üç koca sınava balon olmuş kafayla gel de çalış.

Çarşamba günü ilk sınavım pek fena değildi. Ne de olsa yükseltmeye aldığım ders konuya hakim olduğum bir ders. Diğer sınav maalesef dil sınavı Latince. Kelimeleri aklımda tutamazken nasıl yapacağım derken çat pat bir şeyler yazdım. Sonraki sınava kadar olan vakitte koridorda duran sıralardan birine yatıp uyudum. İnan ki uyudum. Zaten yeni fark ettim ben lisede de orda burada çok uyurmuşum resimler yalan söylemez. Üçüncü sınavı da şuursuzca yapıp çıktım.
Bu arada evde her yer her yerdeydi. Sınavlara doğru dürüst çalışamamam cabası odaklanamıyorum nedense. Perşembe günü müthiş atmasyon geçen sınavdan sonra evde mal mal yatarken Siyah’a mesaj attım ama dönmedi. Sabahleyin ders notu atmış. Mal gibi triplendim ben not istemedim bişey dicektim ama vazgeçtim diye. O da durur mu noldu söyle falan filan. Bize çağıracaktım ama ev çok kötü durumda diye. Okula geldiğimde arabadan inmeden telefona baktığımda mesaj geliyorum çıkışta bekle yazıyordu.

Sınav çıkışı Rizeli önce bir yemek yiyelim dedi bakındık ama mekanların hepsi doluydu malum Cuma çıkışı diye. Sonra Rizeliye sende gel sana pizza alırız dedik. Atladık arabaya tabi yol boyu resim çekilmeler video almalar sürü sepet. Kızlarla evi topladık. Evet çok rezilim temizlik yapma insan getiriyorum eve.

Temizlik ve ardından güzel bir yemek yedik. Bol fotoğraflarla ispatladık. Sabah kapı sesiyle uyandım. Annem eve gelmiş kendine gelmek için. Markete alışverişe vs gittik geld,k kızlar hala uyuyordu. Sonra kalktılar kahvaltı falan derken annem tekrar hastaneye dönecek araba saati çok var. Kızlara haydi çarşı yapalım diyerek çıktık. Önce annemi hastaneye bıraktık sonra çarşı Pazar gezdik. Kızlar bizim buradaki köprünün renkli ışıklandırmasına bayıldı. Oysa benim için çok sıradan bir şeydi. Sonra evde sabahlara kadar oturup film izledik. Pazar öğleni uyandık. Saat 2 civarı Siyah kalkıp kalkın lan saat kaç olmuş dedi. Ben uyanalı çok olmuştu ama kızlar uyuyor diye ses etmedim. Kahvaltıdan sonra kızlar çok oyalanmadan eve döndüler. Onlar gidince ev çok sessizleşti.

Babam belki yarın taburcu olacak. Bitsin şu işler kaçacağım buralardan o derece bunaldım. Çekip gidesim var. Vizelerim çok kötüydü quizlere asılmam lazım ve bende hiç kafa yok. Tükendim mi ne? Yaz kızım bana en afilisinden bir tatil..

3 Kasım 2015 Salı

Sosyal Myna

Evrenin bana depresyon öyle değil böyle olur deme şekli pek hoşuma gitmedi. Babam uzun zamandır olmak istediği ameliyatı olmak için hastaneye yatırıldı. İkinci haftaya girdik babam hastanede yatıyor ama ameliyat günü hala belli değil. Al sana nur topu gibi bunalım.
Annem düşünür kendini hasta etti. Nur topu 2 tansiyon hastamız mevcuttur. Bu hastaneye yatma olayı gündeme geldiği gün okulda mal gibiydim. Hoca ara verince lambur lumbur yürürken sınıftan tatlı mı tatlı bir bayan arkadaşımın telefonunun şarj cihazına takılıp telefonu uçurdum. Bu uzun cümlenin ardından bi dur soluklan. Evet telefon bildiğin uçtu uçtu kuş uçtu misali..
Bu aralar ciddi anlamda arkadaşlıklarımı sorguluyorum. İnandığım doğrular sarsıldı. Güvendiğim dağlar diz boyu kar içinde. Al sana cillop gibi bunalım.
Arabamın vurukları gözüme kötü gözükmüyor artık hatta onları seviyorum.
Komşular yardım lazım olursa biz buradayız diye kapıya gelip duruyorlar. Hepsi sağ olsun.

Artık pek kitap okuyamıyorum. Deli gibi kitap alsam da oturup okuyamıyorum. Büyük bir boşluk hissetsem de okuduğumdan anlayamadığım için olmuyor. Bir sürü okunacak kitabım var ve alacak listem kabarık. 

Yavaş yavaş üzerimdeki mutsuzluk gitti. Yerini endişe aldı. Düzeliyorum biraz biraz. Artık eskisi gibi güçlüyüm. Afyondan önceki zaman da olduğu gibi ben güçlendikçe dertler katlanarak geliyor. Sen dertsen bende Herkül’ün yeğeniyim ulan! 

Azıcık gülelim.. instagram açtım. Kullanma özürlüsüyüm. Herkesler bissürü like alıyor ben ezik kalıyorum. Blogtakiler takip edin like atın
İnstagram: mynasacmaliyor
Snap:mynasacmaliyor
Twitter:mynamayanamndömn şaka şaka tabi ki mynasacmaliyor
EKLEYİN 

Ekleşelim blogtakiler ben bulduklarımı falan ekledim. Bu aralar pek güldürüklü şeyler yaşamıyorum. Tek aksiyonum beni geçen sene kanser eden dolmuşlarla yarışıyorum onları geçince baya söyleniyorum. Ralli tek hobim oldu. 


Nezle oldum ses ekoleyzrım (umarım doğru yazdım) fabrika ayarlarına dönemedi. Burnum desen çeşme misali ceblerim sümüklü mendillerimle dolup taşıyor. Yanımda yeni kankim mendil deposu. Babam evde olsa kesin sana mendil yetmiyor git ötede bayıl derdi bana. Neyse bu yazı ölmedim demek amacıyla yazıldı. Saygılar..

7 Ekim 2015 Çarşamba

Okul açılmasa mıydı?

Okul? Her ne kadar yaz bitsin okul açılsın diye söylendiğim günler çoktan geçmişte kaldı.. ikinci haftadan bitse de gitsek moduna girdim. İlk hafta zaten bizim tayfadan kimseler teşrif etmedi. Nasıl olsa giden birileri vardır ne gerek var şimdi popişimizi kaldırmaya diyerek. Siyah ve ben iki mal olarak teşrif ettik tüm derslere. Perşembe Rizeli geldi. Bununla geçen dönem samimi olduk bu sene Siyahların eve çıktı yani ev arkadaşı oldular. Myna üzgün Myna dışlandı. Tabi ki öyle olmadı başta içten içe böyle olur hep böyle oldu diye kafamda kurarken Siyah telefon edip asla öyle olmaz senin yerin başka diye konuştu. Nasılda içimi biliyor DOSTUM!
Ne diyordum Rizeli de Perşembe gelince hoppala yavrum olduk üçlendik. Gömlek koca hafta Sakaryada olmasına rağmen derslere gelmedi.
Ve ben salak gibiyim gözüm hep Nankörle Nefreti arıyor. Görünce tadım kaçıyor. Mazoşist olabilirim. Asıl bomba burada Nefret burnunu yaptırmış. Lan diyorum sanki başka kız bu ama Nankör yanında saçı da aynı diyorum derken kızlardan biri BURNUNU YAPTIRMIŞŞŞŞŞŞ VIŞŞŞŞ!! Diyince ohalar beni götürdü. Lanet olsun baya güzel olmuş. Mod on: haset!

Teee ilkokuldan beri kankito olduğum bir arkadaşımla liseden sonra daha doğrusu afyondan sonra bazı nedenlerden dolayı konuşmaz olmuştuk. Baya ciddi birbirimizi silmiştik. Derken geçen hafta mesaj attı eski konulardan bir mesele için. Meğer bu eşek kafalı zamanında bizi bayağı bir kandırmış. Bizde mal gibi inanmışız. Oydu buydu derken barıştık. Akrep burcu nasıl affetti hala anlamadım. Oraları çok eşelemeyeceğim.
Pazartesi çalçene bir hoca sayesinde ki ders bitiş saatinden erken bırakan bi milyon hoca varken yarım saat kala salmak nedir? Hocam kız başımıza çok tehlikeli yapma böyle diye ağlamak istedik. Sonuç gece 11de eve geldim ve yollarda arabanın içini bolca Yusuflarla doldurdum. Karanlık virajlı yol uçsam gitsem kesin ölürüm. Kendimi kura kura geldim.

Okulda park ederken stresten ölebilirim. Arabalara min. 3metre uzaklıkta olunca huzurlu olabiliyorum.
Latince dersim var. Hoca çok tatlı biri neşeli cıvıl cıvıl ama işte Latince göz korkutuyor yine de. Allah’ım bana çok zihin açıklığı ver amin.
Artık tatilsizlik başıma vurdu herhalde her şeyden öyle bıkkınım ki hiç bir şey yapmak istemiyorum. Saçlarım bile ölmeye başladı. Neredeyse popoma kadar olan kaçların omzumun az aşağısında şimdi. Kestikçe kendine geleceğine daha da ölüyor. Herhalde bende bir Tuğba büyüküstün olacağım. Ya da Hamdi olurum kısacık saçlarla. Hep bere takar haydut gibi gezerim ortada. Saçlarım kendinize gelin!

İçimdekileri döktüm rahatça gidip uyuyamayabilirim. Myna dönüyor ahali..

19 Eylül 2015 Cumartesi

Harç Bitti Yapı Paydos..

Dostum hayat bir harika! Demek isterdim ama değil. Boşlukta gibiyim. Hiçbir şeyden memnun olamıyorum hep bir depresiflik. Cem Yılmaz’ın anlattığı keke isyan eden ergen gibiyim. Bana isyan edebileceğim bir kek getirin!
Bilmiyorum hedeflerim bir anda patır kütür oluverdi, hiç beklemediğim anda evlenen bir arkadaşım beni çok sarstı. Sürekli insanlardan gol yemekten çok sıkıldım. Geçen kuzenim direksiyon sınavına girecek diye yanına gittim destek olmaya. Hah onu anlatayım:
Cuma günü konuştuk sabahtan. Kuzi bana dua et yarın sınava gircem deyince kimle gidiyosun la değişik dedim. Yalnız gideceğini söyleyince istersen gelirim dedim. Sonra bu Çitlenbili teslim edince babama hadi gidek dedim ama yok mıy mıy herif. Anlaşana kadar saat sekiz oldu. Bende aldım pijamalarımı çıktım yola. Allah’ım nolur dağda kurda kuşa yem olmim. Lan ben tam dağ patikasına geldim hava karardı. Allah uzun farları arabaya koymaya akıl edenden razı olsun AMİN! Ben gerizekalı yola bakacağıma daha çok dikiz aynasına baktım. Niye? Malım galiba kafamdaki trajik sonlarımdan biri arkadan gelen arabayla bağdaşıyordu. Her beş dakikada bir kapı kilitlerini tazelercesine tekrar kilitledim. Sonuç ölmeden uçurumlardan fırlamadan ulaştım. Eve girdim halam kuzen sanmış. Alaaaaaa diye daldım odaya kadına hoba diyip sen miydin diye sarıldık öpüştük. Kuzen işten eve varamadan ben ondan önce gelmiştim. Gazı köklersem böyle olur.

 Neyse yattık zıbardık sabah kalkıp çıktık. Sınav yerinde ben kızı okuyup üflüyorum o bana şiş sessiz ol rezil olcaz diyo. Sana buradan bir beddua gömerim 7göbek neslini lanetlerim lan salak dedim ya da dediğimi düşündüm ya da ima ettim bilemiyorum. Sonra bundan önce binen kız geçmiş. İnip geldi şöyle yap böyle et komisyon iyi falan dedi. Bizim kız az rahatlayarak bindi. On dakika sonra bizim kız arka koltukta döndüler. Sonra arka koltukta dönmeyi de yaşadım gibisinden geyik yaptı. Zaten o bizzat kalmaya gelmişti. Sonra eve dönerken çarşıda az takılak dedim. Tam gezcez herkeslerin eve gideceği tuttu. Halam evde yalnız gidelim dedik. Gittiğimizde Alamancı iki kuzen oturuyordu. Birisi evli ikizleri var diğeri bekar takılıyor sap. Bu sap bir ara bizi başka kuzenle İstanbul’a falan götürmüştü gezdirmişti. Abiiimmm vazgeçtim sana sap demiyim ben. O biraz değişiktir. Soğuktur senden ilk adımı bekler, onunla konuşurken biraz laflarını tartman falan gerekiyor. Değişik bir zat kendisi, herkes onunla konuşurken şekilden şekle girer falan yani. Biz eve çıktık hoş geldiniz falan dedim ama gidip mıç mıç öpmedim. Ben seslenince bana hamle yapsa öper sarılırdım ama o yapmayınca gel kız öpecem tiplemesine giremem.
 O soğuksa ben Antartikayım. Ciddiyim Siyah beni odunum diye seviyor, bazen şu mesajlara smiley koy lan diyor. Düşün yani hele düğüne neyin gidince elli milyon kişi gelip anneme noldu neyi var bunun diyip beni gösteriyor. Çatık bir öküz oluyorum. Neyse ben terden gebererek oturuyorum falan evli kuzen gerzek gerzek şöyle koca bulun buyu olsun şuyu şuyu olmasın. Tamam abi ben şipariş veriyorum seneye düğünüme beklerim. Neyse laf şey etmicem. Çünkü sonra bekar olan abime dönüp beni gösterdi. Bunun yeri başka bunu çok seviyorum lan ne bilim diğerlerinden bir farklı bir sıcakkanlı, dayımı da çok seviyorum onunda etkisi vardır. Teyze senin kızlar ayrı zaten ama bu bir değişik yani. Sövdü mü sevdi mi bilemiyorum belki bu kadar uzun da konuşmadı benim beyin nöronlarım yandığı için bu kadar uzattım.

Tamam günümüze dönelim.
Perşembe günü babası nüfus kağıdıyla ilacını getirdi bunu yazdır doktara dedi. Timam patron dedim. Kahvaltıdan sonra gittik doktora. Doktur ne kadar yazayım deyince ben ehehe bilmiyorum dedim. Adam tek kaşını kaldırıp ikimize baktı. Ben sadece bakıyorum ona dedim. Sonra güldü, gülüşü güzeldi. Ne ki bu falan diye geveledim ağzımda kan ilacı dedi. Altı ay kullanması gerekiyormuş o yüzden çok yazayım habire yazdırmaya uğraşmayın dedi. Sonra dönüp ne kadardır bakıyorsun? İkinci yaz bu. Hıı okul açılınca okula gidiyor. O da bende gidiyorum. Gene güldü, sonra reçeteyi verdi yallah çekti.
Dün annesi kızını almaya geldi. Üç torba bir çantadan oluşan eşyalarını kapıya taşıdık. Alt tarafı altı hafta baktım çocuk komple evini taşımıştı bize. Neyse kapıda annemle kadına yükledik semerini. Kadın dönüp anneme minnet ederek teşekkürler etti. Lan? Noluyor orda bakışlarımla mal mal baktım. Kadın dönüp gitti. Lan patroniçem ben seni böyle bilmezdim. Düştün gözümden bilmiş ol. Seneye yaza avucunu yala. Dua et kardeşin öldü saygımdan ses etmiyorum. Sustum çocuğuna baktım hatta maaşımın yarısıyla ona abur cubur aldım. Ayıp ya. Gene sinirlendim.

Bu arada benim kafa gidik. Wattpadde bi hikaye okudum biraz ergenimsi konuşmalar olsada konusu falan iyi hatta kitap teklifi falan almış. Kendimi kescem. Bende istiyorum bendeeeee. Neyse sustum.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Dakika Bir Gol Kaç?

Olaylı Myna geldi. Başıma gelenleri anlatayım da gülün. Okulun ilk günü çıktım durağa. Bindim dolmuşa ayakta ve kapının hemencecik yanındayım. Dolmuşlar küçük münübüs gibi bir şey önde şoförün yanında iki kişilik yer var arkası ayakta yolcu için tutungaç. O muübarek kapının camı da açık hemen önceki kapının camı da açık. Neyse kapıya yapışık vaziyette gidiyorum saçlarımı ağzıma tıkıştıran rüzgarla cebelleşiyorum derken kolumda bir acı hissettim. Hemen bakmaya cesaret edemedim yaklaşık 2 saniye sonra baktım. Acıyan yerde bir arı poposu var. Kendisi yok namussuz! Parmağımla poposunu dürtünce adeta örümceğin ağından sarkması gibi sarktı. Bağlantısı ise iğnesi! Neyse onu da çıkardım attım. Ama kolumda nasıl bir acı var anlatamam.
Annem yanımda olsa oturur ağlarım acıyo diye. Sonra dolmuş durdu bir yerde son durak dedi. Lan! Okulun en ıssız yoluna durak yapmışlar gevurlar! Yaya yolu dahi yok. Yolun kenarından ezilmemeye gayret göstererek gidiyorsun. Neyse indim gidiyorum koluma baktım. Sinek ısırığı kadar kabarmış beyaz beyaz. Kızların yanına gittiğimde bile hala arı soktu lan! Nasıl oldu bu Allah’ım çıldırıcam modundaydım. Gömleğe geçmiş doğum günü hediyesini takdim ettim, o da benim telefon istiyooom diye beni de selfie diye höykürmelerime dayanamayıp telefon almış bana. Hani pazarlarda falan çizgi film pepe’nin oyuncak telefonları vardı ya ondan alacağım derdi bende onu istemem Çılgın Hırsızdaki minyonlardan isterim diye şakalaşırdık. Gitmiş minyonlu fafalon almış bana :) ona telefon demiyorum çünkü. Neyse ilk derse girdik hoca gene niye bu bölüme geldiniz, bir halt olmazsınız ki alt mesajını içeren konuşmasını yaptı. Sonra dersiyle ilgili konuştu ne yapacağını falan söyledi. Bu yıl ders programımız çıldırmış durumda ilk gün ilk olarak Gömlekle Siyah alttan aldıkları derse girdiler, ondan çıkıp bu yıl ki seçmeli derse Gömlekle ben girdim. Bu arada Siyah da evine gitti. Saçma sapan şeyler yüzünden evi hemen karşı kapıya taşıdılar. Ev rezalet pismiş her yer her yerdeymiş, yerleşmeye çalışıyor. O da bana doğum günü hediyesi uzun elbise almış :) çok beğendim. İlk gün öyle böyle geçti. Eve gittim akşam serini diye giydiğim hırkamı çıkardım ne göreyim! Arının soktuğu yer büyümüş ve kızarmış. Neyse yattım ama o gece bir ara uyandığımda kolumu kaşırken buldum kendimi. Sabah kalktığımda kolum kocaman olmuştu. Gece üçüncü bir kol çıkartmaya uğraşmış olmalıyım. Kalktım gittim okula bu defa benim alttan dersim vardı.bir saat bekledim hoca gelmedi. Sonra kızlarla lak lak yaparken bayağı vakit geçti ama kolum ağrımaya başladı. Bak şimdi ders 1’de başlayıp 5’te bitiyor, hoca gelmedi ben 2’de çıktım dersten. Bir sonraki dersin 7’de. Ben ne yapayım? Nerelere vurayım başımı bilmiyorum. Sonra kolum ağrı yapınca başlarım dersine dedim kalkıp eve geldim. Babam benim patroncuğumu aradı, onunda işi varmış iki saat sonra geldi. Gece 9da hastane yolunu tuttuk. O da ayrı bir maceraydı. Adam yolda atarım diye aldığı çöpüyle tüm yolu gidip geldik. Hastanede koluna bakayım diyen patrona gösterdiğimde şok oldu. Sanırım daha tırt bir durum olduğunu sanmış.
Neyse hastanede benim aciliyetim yok diye bayağı bekleme durumumuz oldu. Bunu duyan patron hemen polis odası vardı oraya gidip konuştu. Polis amca beni aldı doktorun yanına koydu gitti. Doktor geldi anlattım falan derken sana iğne yapalım şişliği alsın dedi. Hemşire hanım geldi hunharca yaptı iğneyi. Daha çok uf oldum. Doktor bey ilaç ve merhem  yazdı gecenin o saatinde haydi nöbetçi eczane ara.. derken sapağı kaçırmalar derken, bulduk bir tane. İşte tam o vakit patron çöpünü atabilme zevkine erişti. Aldık ilaçları vın eve döndük. İlaçlarımı alıp yattım. Sabah iğnenin etkisiyle kolumun şişi bayağı indi ama kızarıklık ve kaşıntı durumu devam ediyor neyse dedim. Bugün de hazırlandım çıktım yola bekliyorum son araba 16,00 ve 16,05’de var başka da kampüse çıkan yok. İlki geldi içi balık istifi dolu yanaşıp durmadı bile. Neyse bir tane daha var dedim kendime o da aynı şekilde olunca mal gibi kalıverdim yolun kenarında. Terminale gitsem yetişemem ne yapsam olmuyor mal bir durumun içine sıkışıp kaldım. Kıstırdım kuyruğumu kös kös eve döndüm. Ulan bu dolmuş şoförleri işime çomak soktular hep ama şimdi de gene mağdurum ben! 

22 Ağustos 2014 Cuma

Ölmedim Ben Buradayım

Hey ben yaşıyorum hala..sadece bilin istedim. Ve gene tüm aksiliklerle karşınızdayım efenim. Geçen hafta cumartesi benim patron evine duvar kağıdı falan yaptırıyordu. Orada sıkılan Çitlenbik hooopp bize geldi. Bende anasının işi çok diye postalandı sanıyorum oynatmaya uğraşıyorum. Pardon onun deyimiyle sırnaşıklık yapıyorum. Kurtlu sıkıldı eve gidicem diye tutturdu. Neyse öyle böyle annesiyle konuşup yolladım bunu. Pazar günü içinse bizim apartmanın en ağır topu olan bir teyzemiz var, çok severiz kendilerini hatta bol bol kendimizi ona üfürtürüz. Onun kızı felsefe örtmeni ev alınca kışın buraya kızının yanına geliyor bizde öyle tanıştık. Yazında Sakaryada bir yerde evi var ona ziyarete gittik. Organizatör benim patron. Adamın arabası clio ama toplamda 9kişiyi almaz. Küçük kardeşim ve patronun oğlunu bagaja koysak ve bende arabanın üstüne kendimi bağlasam gene olmuyor. Benim patron arkadaşından ikinci araba buldu sırf bizim için, buradan hayır dualarımı yolluyorum. Yüzüne desem patron işçi ilişkisini bozmayalım der. Cidden der hatta diyor yani.
Yola çıktık emanet araba baya külüstür ve lastiği patlamışi bizim buradaki lastikçiye gittik adam yokmuş. Sonra biraz ilerdekine gidelim dedik ama 10metre gittikten sonra durup hava basıyoruz filan. Lastik çortladı ve biz yolun ortasında kaldık. Diğer arabadakilerde gidemiyor yolu bilmiyorlar. Babam ise ben kızları eve yollarım diyip duruyor. Sonra benim patron bu arabayı yol ortasında bırakamayız diyince sustu. Patron arayıp çekici çağırdı. Arabayı koyduk kasaya biz içindeyiz. Hobbidik  gidiyoruz. Adam her tümsekte öküz gibi gittiği için biz arabanın içinde ecel terleri döktük. Arabanın tavanına bol bol kafa attık. O teker yüzünden 2 saatimiz gitti. Neyse zar zor çıktık yola gittik. Teyzem bir sevindi ki sormayın. Ben orada da dadılık işine devam ettim. Çitlenbik k*çımdan ayrılmadı. Dönüşte kucağımdan inmedi. İki araba yol boyunca birbiriyle yarıştı. Sonuç clio kazandı.


O hafta benim patron terasında mangal keyfi yaptı bize. Bende babamla konuşup organize ettim sonra Çarşamba günü biz keyif yaptık. Tabi onlar çalışan insan fazla zahmet vermeyelim diye ben sadece akşam teras müsait mi diye sordum onlarda çay falan sandılar. Anneme dedim onların iş çıkışı yaklaştı şimdi ara söyle mangal yapcaz de diye yırttım kendimi. Zor zahmet arattım. Akşam terasta ise bana bol bol laf sokuşturdular. Myna’nın ipiyle kuyuya inilmez insan söyler, bizde çay sandık, nasıl organizasyon bu yahu diye boy boy lafları giydim. Sonra annem babamda ehehe bide kendine bilim insanı diyo ehehe diyince hepten sinir oldum. Ben söyleyip zahmet versem gene laf yerdim. İki ucu b*klu değnek. Birde deseki annem Myna arattı söyletti zaten diye sorun olmayacak. Neyse işte sonra bu sıralar ilk kahvaltımı hazırladım diyebilirim. Yuhalamak yok! Ben öğlene kadar uyuduğum için kurulan sofraya kalkıyorum. Çünkü kimse benim kalkmamı beklemez. Ama şimdi madem erken kalkıyorum Çitlenbik’te fazla beklemesin diye hazırlıyorum.  Ben yokken böyle şeyler oldu, çiziktirdim bir şeyler gidiyorum.