ehliyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ehliyet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Durum Bildirimi Stop

Tabii ki bunun çok çok çooookk uzunu
Durum bildirmesi yapıyorum. Yarın Sakarya’ya kuzenime gideceğim. Sanırım sülaleye iftar verecekmiş. Benim haberim yok aslında şans eseri öğrendim, babam sağ olsun ailenin soğuk nevaleleriyiz. Böyle şans eseri gittiğimizde ise anan baban nerde ne soğuk insanlar bunlar diye illa laf yeriz. Bu durum çok canımı sıksa da babam pek oralı değil.
Bugün ehliyet kursuna gidip evraklarımı aldım. Evet artık orasıyla ilişkim kesildi şimdi ağız dolusu sövebilirim. Kendime uzun hoş bir elbise aradım ama bulamadım. Şansımı Sakarya’da deneyeceğim bakalım. Yarın yolcudur Abbas.. gittiğim yerde net yok yada pc. Belki oradan diğer kuzene gidersem onların evi internet cenneti orada hunharca buluşabiliriz.
Neyse durup durup telefonum ezik diye deliriyorum. Hani şu saçma selfie olayı var ya kızlar çekilip attıkça beni de selfie beni de diye kendimi yırttım. Sonuç elimde yarı ölü bir telefon ve yenisini almaya bir türlü ikna olmayan bir babam var. Şu dadılık işi uzarsa eğer kendime telefonda alırım kariyerde… neyse bu bildirim burada son bulur max. Bayramın son günü soluğu burada alırım. Eğer gelmezsem ölmüşümdür yada telefon isyanımdan çıkmam için beni vurmuşlardır.

Selfisiz Myna saçlarını tekrar karamele boyadı. Şuanlık çok koyu eski haline gelmedi sanırım birkaç kat daha boyarım. Bu bildiri burada gerçekten çok ciddi olarak son bulur.

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Dost musun Düşman mı?

Dün iftara Eşme’ye gittik. Kendimi bildim bileli oradaydım. Lise 3e geçtiğimde bu lanet yere taşındık. Benim burada hiç arkadaşım yok, çok sıkılıyorum. Bunaldığımda gidebileceğim bir sahil olmaması epey canımı sıkmıştı. Ama alıştım, birde bir gerçeği anladım. Benim arkadaşım dediklerimin gerçekten arkadaşım olmadıklarını. Bana en çok o dokundu. Takıldığım iki farklı grup vardı. Birisi zaten beni face’den silmiş etmiş.
O kızda ilk yılında Kocaeli üniversitesinde baba bi bölümün ikinci öğretimini kazanmıştı. Eşmede çok araba kullandı direksiyonu iyi diye ailesi ona araba aldı. Okula gidip gelsin diye. Tabi o sıralar ben afyondan tası tarağı toplayıp dönmüşüm depresyondayım. Bu gelmiş Özdilek’e ne için tahmin et? Kontör atmak için, arabayla 15dakikalık yolu gelmiş benzin yakmış. Neymiş efendim eşmede bayi yokmuş bir lira fazla alıyormuş. Bir durdum dalga mı geçiyor diye ama gayet ciddi. Sonra geldi eve biraz oturduk konuştuk. Bir arkadaşımın mektubunu gösterdim. Hevesle arkadaşımla bana özel olan bir şeyi paylaşıyorum. O naptı dersiniz? Okudu mektubu ve bir sürü imla ve yazım hatası var dedi. Sonra biraz oturdu ve bindi arabasına gitti. O zaman anladım, benim için gelmişti ama dost görmeye değil hava atmaya. O zaman çok dokunmuştu bana evde ağladım kudurdum. Babam o zaman dedi sende kazan güzel bir yer alacağım araba diye. Neyse konuyu çok dağıtmak istemiyorum. bu kız geçen yaz iki kere yazın sınavlara gitmke için yanında arkadaş olayım diye çağırdı beni. Orada da hava atar bir şey olur canın sıkılır gitme dedi annem. Bahane buldum gitmedim. Sonrada silinmişim. Belki başka nedeni vardır bilmiyorum.

Takıldığım diğer gruptaki arkadaşımın da benim vize haftamda nişanı oldu. Vizelerde Sakarya da olduğum için gidemedim. Sanırım bana küstü, geçen mesaj attım yok ya çalışıyorum filan demişti. Dün iftara 1,5 saat kala mesaj attım Eşmedeyim dedim. Ne cevap geldi ne bir şey. Sahilde 11e kadar oturduk, bir yandan gelip geçenlere bakıyorum birkaç arkadaşımı gördüm ama onlar beni ya görmedi ya tanımadı. Kimse oradaki varlığımın farkına varmadı. İçim burkuldu ben arkadaşım diye kendimi yırttım o kadar, kimse benim için bir şey yapmadı ve ben hiç yokmuşum gibiler.
Artık yalnızlığa alışıyorum kimseye tenezzül etmiyorum. Birazda onlar bana gelmeli. Gelmeyenin de keyfi bilir benim kaybedecek bir şeyim yok.


Sitede de yönetim pek faaliyet yapmıyor ve muhalefet buna kızıyor ve imza toplamalar yönetimi devirme çalışmaları başladı. Yönetimde olanlar kendi saflarıyla sitenin orta yerinde iftar yapıp boy gösteriyorlar, muhalefet ise (polis abimiz) bizi sadece yandaş olarak değil aile dostu olarak gördüğü için içine bizi de kattığı etkinlikler yapıyor. Az kaldı yakında yönetim savaşı diye kitap falan yazacağım. Burada olanlar çok komik, o kadar saçmalayan insan var ki. Neyse şimdi oruç başıma vurdu diyerek gidiyorum. Birde dün dönüşüm muhteşem olacak demiştim ya öyle oldu hikikaten iki mimle döndüm =)

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Durum Güncelleştirikmesi

Bu sabah gözümü kurstan gelen mesajla açtığım doğrudur. Ben sınavı niye inatla 12sinde sanıyorsam artık bugün tokat gibi gerçek yüzüme iniverdi. Sınavım 5-6 temmuzda ama tam tarih ve saati bilgisini 4temmuzda bildireceklermiş. Dalga mı geçiyorlar benimle? Umarım direksiyon sınavından tek seferde geçerim yoksa verdiğim 80liranın iki eli yakamda olur. O paranın hakkını vermem lazım soygunculara daha fazla para kaptırmak istemiyorum. Biraz pinti olabilirim ama yazık o paraya yahu içim acıyor. O parayla kitap alırım kendime elbise alırdım ayıp yani.

Şu sıralar evden çıkmıyorum. Sahura kadar oturup sabah pardon öğlenden sonra 3 civarında uyanıyorum yataktan çıkmam ise 4ü buluyor. Dün babam erken kalkıp annemle markete gitmiş. Baktım kardeşim süpürgeyi açmaya yelteniyor. Az hareket olsun, çocuğa da çok yüklenmeyeyim diye kalktım ben aldım süpürgeyi. Sonra kardeşim geldi annem arıyor dedi konuştuk bir yerlerin ölçüsünü istedi. Kardeşime kakaladım sonra ben işime baktım. Hallettiğim gibi yatağıma tünedim. Evin en serin odasıdır hatta babam klimalı oda diye dalga geçer. Çıktım yatağıma kitap okurken babamlar geldi babam kükrüyor. O hala yatıyor mu kalksın uykuya oruç tutturuyor, bu kadar uyku mu olur bu ne diye söylenirken yatağımdan anırdım. Uyumuyorum beeen! Bu lafın üstüne durur mu yapıştırdı bilmem ki bıraktığım yerden santim oynamamışsın demesin mi? Beni bir gülme aldı ki sorma. Herhalde rüzgar çarptı.
Sonra kardeşim kurabiye yapacağım diye girişti dakika başı abla diye seslendi. Kurabiye hamuruna çok un koydu hamur dağılıp durdu. O hamuru yoğururken ufak parçacıklar saçmış olabilirim. Ama kardeşimin lan bir kurabiyelik hamurdu o lan oha yuh kaç kurabiye ziyan ettin…gibi sıralı cümleler sarf etti. Kanser etti beni camış. Olabilir kaç kurabiyelik hamuru ziyan etmiş olabilirim ama mutluyum. O hamurdan kurabiye yapmayı başardım.

Tatile girdiğimden beri evden çıktığım yok ot gibiyim. Ranzamdayken gece ışığı açtıklarında o ışık gözüme patlıyor sanki. Artık onlar ışığı açınca eriyorum diye inlediğim doğrudur. Ama bildiğin eriyorum o ışıkta belki bende gizli vampirlikte olabilir. Işık görünce pısıyorum değişik hallerdeyim. Tatil bana iyi gelmiyor aslında çok uyuyorum şişiyorum kafam ağrıyor ve hiçbir şey yapmama izin vermiyor. Film izleyemiyorum, kitap okuyamıyorum, uyuyamıyorum. Neyse bu da böyle bir durum güncellemesi olsun.

                                   Sakar Myna

4 Mayıs 2014 Pazar

Debriyaj Kaçtı Sanki

Bugün son direksiyon dersimi aldım tıpış tıpış evime geldim. Gene deli danalar gibi gezdim. Direksiyon hocam çok sıcak kanlı bir kadındı. Ben hata yapınca ‘’naptın lan s*ıçtın arabanın içine, o debriyajzı bırakma niye bıraktın onu…frene sanki iğne varmış gibi hafif basacaksın (ben öküz gibi frene basınca)iğne nerende şimdi? Ciğerlerine çıktı iğne!!’’ hocamız biraz dominant ama sana şaka yoluyla lafları giydiriyor. O nedenle pek anlamıyorsun, zaten ilk kez geçiyorsun direksiyon başına elin ayağın birbirine giriyor. Ben birde sağımı solumu hepten şaşırdım. Sinyal lambasıyla kavga ettim, debriyajla anlaşamadık, vites desen bana hiç yüz vermiyor. Vites değiştirirken direksiyonu bırakıyorum, yoldan çıkıyorum. Hoca beni dövse yeridir. Aynı anda iki iş yapamıyordum. Ama bugün bayağı iyiydim. En başından beri iyi olduğum şey geri geri park etmekti. Tuhafım işte, düz gitmeyi beceremem ama geri park ederim hem de cillop gibi..


Hiii bir de şey var sahilde yürüyüşler yaptım, bir o kadar da yemekler yedim. Yani anca dengeledi ya da kilo aldım tam bilemiyorum. Orada sıra sıra dondurmacılar vardı bir ara bir baktım ki ne göreyim. Yoğurtlu, red full, naneli, kestaneli ve en çok ilgimi çeken gök mavisi. Dondurma çeşitleri arasında bunlar çok ilgimi çekti. O gök mavisine bayıldım sırf rengi için ondan alabilirdim. Çok güzel görünüyordu inanın ki. Arkadaşım tadı yok onun sade rengi var dediğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. O rengi gibi güzel olmalıydı, bu hayallerin sonu böyle hüsran olmamalıydı. Alt tarafı 5salise de ne hayal ettiysem artık büyük hüsran şe ettim.
Bir de Platon ismini piston diye okuyan 10.sınıf beyin terk bir kardeşim var. Benim normal olmamı beklemeyin yani. Benim psikolojimi bozdular ya. Hocam ‘’düzgün sür kız sonra baban kızacak düzgün öğretmedi diye’’ ‘’hocam merak etmeyin onun suçlusu kesin ben olacağım için sıkıntı yapmayın’’ babam daima suçu bende arar. Ayağı kaysa ‘’Mynaaaaa! Gene ne yaptın bak görüyor musun?’’ diyor. Tamam biraz abartmış olabilirim ama buna yakın yani. Of artık döndüm buralardayım da bir ton da ödevim var. İlkokul çocuklarından beter halim ya.. bol saçmalı yazı oldu bu sanki

                                                                                                 Sakar Myna

27 Nisan 2014 Pazar

Son Gün Başıma Gelenler. . .

Evim evim güzel evim. Dün sınava gittik ama oradan da ehliyet kursundaki similatör dersine yetişmem gerekiyordu. Bizim mal asistanlar mal olduğu için sınavı geç başlatıyorlar. Sınav 3te. Similatör dersi 5te. Benim sınavdan çıktığım gibi İzmit’e gitmem lazım ama sınavı geç başlattıkları için terminale giden arabaya yetişmem mümkün değil. Bir sonra ki araba da çok geç, yani yetişemiyorum. Ama benim sülalem Sakarya da olduğu için bir alo demem yeterli oldu. Dayıma hık pık ederek durumu anlattım. ‘’Mal mısın sen? Komşunun oğlunu mu aradın da bu kadar çekiniyorsun kızım. Bi tane çakarım ağzına hee manyak!’’ gibi sevgi dolu cümlecikler kurdu.
Sınav başladı adam demesin mi sınav süreniz 1saat. Allah’ımmm!!! Neydi günahım. Zaten geç gelmişsin öküz birde bindirim yapıyorsun. Söylene söylene başladık. Allahtan sınav testti. Yardırdım sınavda o derece bir hızla çözdüm.  Yarım saatte bitirdim. Sınıftan ilk çıkan ben oldum. Normalde ilk bitirsem de çıkmam biri çıksa da çıksam diye beklerim. Öyle de garip huylarım var mesela asansörün yanında geçersem eğer o düğmeye basarım illa ki. Neyse konuyu dağıtmayayım çıktım doğruca taksiye yani dayımın yanına. Bindim beni otogara götürecek sanıyorum ne kadar safım. Beni öyle bırakır mı eşşşekkk kadar valizle. Yanlış anlaşılmasın Güllere taşınmadım he sadece bir haftalığına gittim ama bir ufak valiz doldurdum. Taşırken geberdim.


Hele dur bi ben daha komik bir şey anlatayım. Gerçi anlatınca komik olmuyor ya da ben anlatamıyorum orasını bilemiycem. Güllerin evinin bayırı malum her gidişimde başka yerlerimden soluyarak çıkıyorum. E buna birde bir ufak boş eşek ölüsü ekle. Oldu mu sana 1ton. Gömlekte kışlıklarını evine götürecek diye bir kocaman valiz birde ufak valiz yapmış. Onun hali daha vahim. O bayırı çıktık kızlar otobüse binelim dedi. ‘’Şurdan şuraya ben yol parası vermem! Lan yürüyün şurdan şurası zaten (ama ağzımdan burnumdan soluk almıyorum bunları derken, birde valizimi kaldırıma çıkarmaya çalışıyorum bir yandan) binmem ben otobüseeeeğ!????’’ Gül’ün seslenmesiyle bir döndüm ki otobüsü durdurmuşlar ve hatta Gömlek binmiş bile. O kadar ettiğim lafı yutarak koşarak bindim. Verilen yol parasına acıdım, indikten sonra bende hiç ses yok kızlar noldu binmem etmem diyordun diye laf soksa yeridir. Birde bütün bu olay olurken telefonla konuşuyordum. Binmem etmem derken kapat otobüse bincem diyince büyük bir dalga geçilme operasyonuna maruz kaldım. Neyse işte çok denişik bir gün oldu. Similatör dersi de sanal alemde araba kullandım. Kadın yayalı ortamı açtığında hadi biraz insan ezelim dedi. Tabi ben o debrijayı unutuyorum araba niye kalkmadı diyorum birde baktım kaza olacak direksiyonu bırakıyorum. Kadında manyak mısın niye bıraktın lan alt mesajı olan cümleler kuruyor. ‘’İçinde sen varsın arabanın kendi canın bak öyle pes etme…’’ tamam biliyorum da orası oyunmuş gibi geldi bana o yüzden çok önemseyemedim ki. Ders bitti eve gidicem durakta bekliyorum. Otobüs geldi insanlar nasıl itiş kakış binmeye uğraşıyor var ya gören üç ay ıssız adada kalmışlar da medeniyeti unuttular sanır. Bende valizle o hengameye giremedim tabi. En son bindim gibi bir şey oldu. Evime geldim ya ohhh dedim yani insanın kendi evi gibisi yok vallahi.
NOT:Vize haftasındaydım güya ama bir gözüm hep buralardaydı. Kapsamlı olmasa da bakındım yani.

                                                                                                             Sakar Myna

3 Nisan 2014 Perşembe

Ah Adanalı'm!

O lanet olası ‘’sen git seni istemiyoruz serviste’’ alt mesajını içeren konuşmasını yaptıktan sonra dünyam karardı. Tamam abartmış olabilirim ama niye ben istenmeyen insan oldum diye içerledim bayağı hatta gözlerim doldu, sesim titredi.  Eve gelince Ekosüperpeçeteyle  konuştuk felan ama bi çıkar yol yok ki. Neyse bu sabah ( benim sabahım 11 oluyor) aradım abi böyle böyle imkanım yok şirketi de aramadık senin başın ağrır diye dedim. ‘’olmuyo kavga çıkıcekte siz arayın şirketi de bık bık bık….’’ Allah’ım! ‘’ sizin kaydınızı Bay K.’mi yaptı? Ben olsam hiç yaptırmazdım sorun oluyor işte bla bla bla..’’ o kadar moralim bozuldu ki. ‘’Sen kimsin lan kimi istemiyon olum adam ol kafanı kırarım benim paramla geçiniyon len dürzük!!’’ diyesim geldi sustum gene. ‘’abi tamam ararız şirketi babam evde bi onla konuş al ‘’ babamla bayağı konuştular. Neymiş efendim otobüsle gidebilirmişim o adamların ekmeğiymiş haklıylarmışta mış. Babamda baya laf yetiştirmeye uğraştı ama yok adam ciddi ciddi beni istemiyor.Tamam şirketi arayayım diye döndük. Aradık orada da en az üç kez farklı kişilere ulaşmaya çalıştık en son 4.zat-ı muhtereme ulaştık. Oda bize ‘’o sorunu üç hafta önce çözdük olur mu öyle şey bu dönem sizi götürcez falan filan.. ben ararım onu neydi adı tamam ben onla konuşup dönerim size.’’ Tabi ki dönmedi. Ve aramamış şoförü! Ben evden çıkarken aradık şoförü beni kimse aramadı deyince babam kudurdu tabi. ‘’ seneye önüme altın serseneiz bu şirketle iş yapmam bu ne böyle, birbirinizle irtibat bile kurmuyosunuz , ne biçim iş, madem kayıt alıyorsunuz İzmitten düzgün yapın…….’’ Bayağı döşedi. Sonra ben durağa çıktım adam geldi aldı beni. O kadar çekinerek biniyorum ki anlatamam adam laf etcek bana diye diken üstündeyim. Adamın totosunda değilim. Öndeki grupla gırgır yapıyor, eğleniyor. O kafasını direksiyona vura vura pekmezini akıtmak istedim. O gırgır yaptığı kızlara da gıcığım benim bi adım yok ya anıra anıra ‘’Özdilekten binen kız?’’ diye sesleniyor. İkisini birlikte paralamak istedim. Çok ama çok istedim beni boş yere strese soktu dangalak kendisi eğlensin yok yaa!  Akşam dersten sonra Siyahın evine çay içmeye gittik. Yolüstünde markete uğradık herkes bir şeyler alıyor bizim akıllı Siyahta :’’ kasaya koyun hepsini bir geçirelim’’ yemezler o ayakları aklı sıra bize hesap ödetmiycek yok ya. Aldık mamalarımızı gittik çayımızı mamamızı zıkkımlandık. İlkokul ve lise hayatım boyunca olduğu gibi ortamın en zevkli yerinde eve dönmek zorunda kaldım. Kalktım servis alanına gittim, ama

nasıl gerilmişim ben bile farkında değilim. Serviste kaskatı oturuyorum gözlerim hep yerlerde. Adam bi laf sokacak diye ödüm kopuyor. Servisin en cins çocuğu olan Kocaman (poposu öyle kocaman ki insanlar onu anlatırken hani şu koca dötlü olan diye tarif ediyor) bizim Adanalı şoförle konuşuyor bir ara birkaç kelime yakaladım ‘’ abi hala sorun oluyor mu noldu ne gitti’’ ‘’şey varya(ismi devlet sırrıymış gibi gizli söylediler) Onu attıracam şikayet var’’ aman Allah’ım bana taktı adam beni attırcak kesin. Anam ne edeyim nerelere gideyim ben eyvah eyah. Şimdi mıçtın kızım hemde büyük mıçtın…diye kendimi kurdum kurdum da kurdum. Ah Ekosüperpeçete git al şu arabayı da kurtulayım şunlardan ya ömrümü yediler yahu. Şu yirmi dakikalık yol için çekmediğim zulüm kalmadı diyebilirim. Ah bi arabam olsa.. ama hayırlısı neyse o olsun ya napalım artık başa gelen çekilir. Ha bu ara da çok mutsuzum ben How I Met Your Mother'da bitti :( ekstra mutsuzum 

                                                                                                                 Sakar Myna

20 Mart 2014 Perşembe

Mutsuz olmamak ne mümkün?

  Servisin beni unutup durmalarından bıktım artık. Babama diyorum ki seneye ne yapacağız. Servisle gitmek istemiyorum, eve çıkartacaksan beni bilim de ona göre çevre yapem diyorum. Ona da ı ıh diyordu. Eee o zaman ben şimdiden başlayayım direksiyon öğrenmeye seneye  yarım dönem servisle gider ondan sonra da arabayla tıs tıs giderim diyorum. Hele ehliyetini al da öyle direksiyonu iyice öğrenirsin diyor. Öyle mi ulan! Gittim iki gün önce yazıldım ehliyete yazıldım. Benim eve çıkmama bık bık eden adam birden bire ben sana ev bulayım ikinci el eşya şe ederiz, olmadı o dediğin apartlara çıkartırım seni demeye başladı. Bu 360derecelik dönüşe ilk anda anlam veremedim. 5dakika düşündükten sonra uyandım. O lafın alt mesajı aynen şöyle : kızım ben şimdi araba alamam, çenen dursun diye ehliyeti bahane ediyordum şimdi o bahaneyi de aldın elimden napayım seni adada bir eve kakalayım da çeneni çekmim, araba yok sana avcunu yala , çok konuşma sus otur aşağıya! Yuh dedim bu kadar komplike nasıl çalışıyorsun be adam?

    Olan bana oluyor ben çekiyorum valla yakında saçlarım beyazlar bu gidişle. Bugün hoca da dersi erkenden bitirdi iki buçuk saat bekle babam bekle. Artık okulun oradaki otoparkta kendi arabam için yer bakıyorum. O derece manyak’a bağladım.
    Geçen  pazartesi tekrar bir pazartesi sendromu yaşadım. Servis gene almadı beni. Gene kırk dakika yolda bekledim. Beni unutmuşlar gene bu defa ben telefonda gaza gelip kavga ettim. Kendime hayret ettim , bu servis beni geliştirdi galiba, yoksa ben kim laf söylemek kim. Ama o gün adam baya tırsmış ki geçende bıraktık sorun olmasın filan dedi. Bu defalık idare ederim dedim ya adam bugün iyi akşamlar  felan demelere başladı.  Sonuç olarak bazıları gerçekten fırçadan anlıyormuş onu anladım. Seneye ola hayrola diyorum artık.
                                                                                                                    

                                                                                                                            Sakar Myna